Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik)

Münir Muhammed Gadban

Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik) Gönderileri

Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik) kitaplarını, Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik) sözleri ve alıntılarını, Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik) yazarlarını, Nebevi Hareket Metodu (teori ve Pratik) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birey ve cemaat iç olgunluğa eriştikten sonra Cihada davet edilebilir. Yapısı İslami bir biçimde şekillendirilmeden, bir kişinin cihada itilmesi doğru değildir.
İslami hareket, "hüküm Allah'a aittir ve onu istediğine verir" prensibine dayanarak bir düşmanı yok etmek için, diğer bir düşmanla ittifak yapabilir. Pratikteki tabiriyle, düşmanı yok eden Bu anlaşmanın hükmü, düşmanın yok edilmesiyle ortadan kalkmış olur.
Reklam
İslami hareketin zayıf kalma durumunda müşriklerin himayesini kabul etmesi mümkündür, fakat bu düşmana kendi ismiyle hükmetme ve otorite sahibi olma hakkını vermesi ve düşmanın bu durumu kendi emellerine alet etmesi İslami ölçülere göre merduddur.
İnançtan taviz vermek suretiyle uyuşmak, İslam'dan taviz vermek suretiyle anlaşmak, İslam sancağından başka bir sancağın altında birleşmek reddolunmuştur ve caiz değildir.
Bizim meselemiz, Müslümanların hükmetme meselesinden önce İslam'ın hükmetme meselesidir...
İslam'ın siyasetle alakası olmadığını söylerler. Müslümanları ulusal düşüncelere, çıkarlara muhalif olmakla ve sadece tek başlarına hareket etmek istemekle itham ederler. Bu ithamlar karşısında bazı davetçiler zayıf düşmektedirler.
Reklam
İslam düşmanları Müslümanları, insanların karşısında zor durumda bırakmaya ve her fırsatta Müslümanları gerici ve bağnaz olarak göstermeye çalışmaktadırlar.
İslam'da belli bir şahsiyetin veya belli bir hadisenin arkasından gözü kapalı bir gidiş insanlar üzerinde yanlış ve çarpık hükümler verilmesine sebep olur.
Gençlerimizin bu manayı çok iyi anlamaları ve yüce hedefimize ulaşabilmek için kademeli hedefleri ve pratik adımları resulullah'ın hayatından çok iyi öğrenmeleri gerekir. Fakat burada hemen belirtmemiz gereken bir noktada şudur, görüyoruz ki müslümanlar Mekke'nin yönetiminde müşriklere iştirak etmemişlerdir çünkü yönetimde sorumluluk vardır kendilerine sunulan orta yolu çözümleri kabul etmemişlerdir bu inkılap Müslümanlarla müşriklerin arasındaki açıklığın daha da artmasına ve iki çizginin belirgin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Hazreti Ömer İslam'a girdikten sonra Müslümanlar heykelleri ve putları kırma eyleminde bulunmamışlardır. Meyhaneleri yakıp zina ve fuhuş yuvalarını yıkmamışlardır bu türlü eylemlerden hiçbirine girişmemişlerdir. Sadece kabe'ye giderek namaz kılmışlardır ve Kabe etrafında toplanıp insanları İslam'a davet etme özgürlüğünü kazanmışlardı. Bu İslam için büyük bir zafer ve nihai hedefe ulaşma yolunda atılmış bir adımdı.
Reklam
Çağdaş toplumumuzda namaza İslam 'dan kalan bir miras gözüyle bakılmaktadır. Onun için normal hallerde hükümetler tarafından mescitlerde kılınması serbest bırakılmıştır. Fakat namazlarını devamlı olarak mescitte kılan bir müslümana şüpheli gözüyle bakılmaktadır. Namaz daha henüz kimliği belirlenmemiş bir kişi için çok büyük bir tehlike olabilir. Namaz İslam'a intisap etmek demektir onun için namazını devamlı olarak cemaatle kılmaya gayret edenlere hakim güçler tarafından tehlikeli damgası vurulmuştur.
Egemen güçlerle, İslam'ı sadece vicdanda inanç ve mescidte ibadet sanan Müslümanlardan bazı dindarlar arasında görmüş olduğunuz uyumun sırrını buradan anlıyoruz. Bu kimseler İslam'ı toplumsal hayatlarına sokmadıkları için tağutlar kendilerinden korkmamaktadırlar.
Mekke müşriklerini inananların sadece kendi içlerinde kapalı kalıp, putlarına zarar vermedikleri sürece onları kızdırmıyordu. Onlara göre din sadece kalpte inanç ve tapınakla ibadet olarak kaldığı, hayata müdahale etmediği sürece Herkes istediği gibi Allah'a ibadet etmekle serbesttir...
İlk hedef, kişiliklerin değil davaların üstün gelmesidir.
İnançtan taviz vermek suretiyle uyuşmak, İslam'dan taviz vermek suretiyle anlaşmak, İslam sancağından başka bir sancağın altında birleşmek reddolunmuştur ve caiz değildir. Bizimle düşmanlarımız arasında Allah hükmünü verene kadar sabredeceğiz. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
121 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.