1. Dahi cevre peşîmân olmadın mı Be hey kâfir müselman olmadın mı 2. Ela ey devlet-i dünyaya tâlib Düşünde hiç sultan olmadın mı
3. Nice kez ey beden seng-i cefâdan Yıkılmadın mı vîrân olmadın mı
4. Beni yolumda ölmez der imişsin Bu gün billahi yalan olmadın mı
5. Necati vasf-i hüsnün edeli sen Bu gün şi'r içre Hassan olmadın mı
1.
(A zalim sevgili!) Ettiğin eziyetlere daha pişman olası değil misin? Behey kâfir, (yani zulmü terketmekle) Müslüman olmadın mı?
2.
Ey dünya ikbaline talip olan kişi! Rüyanda hiç sultan olma dın mı? (Dünya devleti bir rüyadan ibarettir).
3.
Ey (varlık yurdu olan) beden! Nice defalar cefa taşlarıyla yıkılıp yerle bir olmadın mı (hâlâ uslanmadın mı; bu dün ya hırsı da ne)?
4.
Benim için "Yolumda ölmez," diyormuşsun. (İşte öldüm.) Allah için, bugün yalancı çıkmadın mı?
5.
Ey Necatî! Sevgilinin güzelliğini vasfedeli, sen bugün şiirin Hassan'ı olmadın mı?
Cânâ Necâti çok seni dünyâ kadar sever
Dünya gibi gel imdi yeter bî-vefâlıg it
Ey sevgili! Necâti seni dünyalar kadar çok seviyor.Gel artık dünya gibi vefasızlık ettiğin yeter!..
Bir yana cihan bir yana cânâne Necâtî
Kaldım nideyin iki sitemkâr arasında
Ey Necâtî!Bir yanda cihan,bir yanda sevgili...
Öyle iki zalim arasında kaldım ki,ne yapacağımı şaşırdım.
Levh-i çehremde okımağa hikâyât-ı gamı
Geceler subha değin şem tutar âh sana
Çektiğim acıların hikayesini yüzümden okuyabilmen için ateşli ahlarım, her gece ta sabaha kadar sana mum tutar.
Büyük, köklü ve medenî uluslar kendi millî kimlikleri üzerinde büyür, gelişir ve devamlılık sağlarlar.
Böyle ulusların geçmişinde öyle isimler vardır ki,
öz kültürün eseri olmak üzere, sonraki nesillere hiç zedelenmeyecek bir kimlik bağışlar lar.
Bunlar, uzun yıllar, hatta yüzyıllar boyunca zevk ve istifa de ile okunacak kitapların