Ne hasta bekler sabahı,
Ve ne genç ölüyü mezar,
Ne de Şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti, istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni,
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Kaç mevsim bekleyim daha kapında,
Ayağımda zincir, boynumda kement?
Beni de piştiğin ezâ kapında,
Kaynata kaynata buhara kalbet!
Bekletme Yunus'um bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;
Veriyor, ayrılık dolu semâlar,
İçime bayıltan, acı bir lezzet.
Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan;
Geleyim, izine doğru arkandan;
Bırakamam, tutmuşum artık yakandan,
Medet ey şairim, Yunusum medet!