Hele gel, seni vizon pöstekilere saram;
Koluma takıp, Kervansaray'a gidem;
Sana Chat-Noir'lar alam mı;
Koklayanın burnu düşsün.
José Iturbi'den, Xavier Cugat'dan
Sana pilak alam mı?
O çalsın, sen tepinedur...
Seni eşek sütünden banyolara yatırıp,
Camel'ini binliklerle yakam mı?
Efendim, şiir şairi gibidir. Şair yolunu kaybetmiş bir esrik ise, şiir ayakta zor durur. “Hıahh!” -düşecekti de-
Yani söz vardır dillerinde, eski Anadolu bağrı, efendi çocuklarında; tekin adam değil herifçioğlu. Eğer şair O ise; tekinsiz, şiir de tekinsizdir. Şiirleri insan için yazmaz şairler. Bir meseleye atıfta mı bulunacak; kavramlar kafalarında dönerken hoopp, kendilerine çarparlar şairler. Düşün, aşıksın ve milli mücadeleyi anlatacaksın bir şiirinde -misal- olmaaa...z. Kendi derdin varken ortada başka bir derde ayak basamazsın. Metin Eloğlu'nun, tüm şiirleri kendisi. Bir şiiri akşamki Metin Eloğlu. Bir şiiri sabahki Metin. Birinde yalnız Metin var, birinde çaresiz. Şiir şairidir. Çok mu karışık yazıyorum. E o da karışık zaten. Bak mesela;
Hışmılismirrahilezeliharamisnan Izillâkeysülehibbilibnetucanan Delivehmileşünahretinemilezan Şahkisansabirzeytüldattaraban
Bak. Hadi lettrisme ekmek pişirmiş burada e peki diğerleri? Neyse, Metin Eloğlu bayram sabahı ölüm yıldönümünde babasının mezarlığa giden adam. Duygular o derece karışık. Keyifli şiir okur gibisin-dir oradan bir kelime çıkar bağrını deler. Neyse, ben gideyim.