Kafkasya Aydınlık Günlerini Arıyor

Neredesin Prometheus

Cem Kumuk

Neredesin Prometheus Posts

You can find Neredesin Prometheus books, Neredesin Prometheus quotes and quotes, Neredesin Prometheus authors, Neredesin Prometheus reviews and reviews on 1000Kitap.
Bu insafsız bir eleştiri
«Kafkasya halklarının yaşadığı tecrübeler, yayılımcı güçlerin savaş alanlarında ve masa başında uyguladıkları yöntemlerin an­laşılması bakımından çok çarpıcı bir ibret tablosu oluşturur. 19. yüzyıl sonlarında Kafkaslar'da Rus varlığına tahammül edemeyen ve Kafkasya halklarını kışkırtan lngiliz politikası, 20. yüzyılın başlarında Bolşevik tehdidi karşısında Rus milliyetçilerini Kaf­kasya halklarına karşı destekler hale gelmiştir. Bu paylaşım sava­şında kazanmaktan öte, elindekileri kaybetmemenin derdine dü­şen Osmanlı lmparatorluğu, egemenlik hakkının bulunmadığı bubtopraklar ve insanlar üzerinde Rus İmparatorluğu ile masa başın­da anlaşarak milyonlarca insanın topraklarından sökülüp sürül­mesine aracı olmuştur.
Rus ordusundaki Lehler
1795'te Polonya'nın büyük devletler tarafından paylaşılıp en büyük parçanın Rusya'ya verilmesi Lehlerde Rusya'ya karşı düş­manlık duygularını kamçıladı. Rusya'ya karşı düşmanlık Lehler­le Kafkasyalıları birbirine yaklaştırdı. 1830'daki Polonya ayak­lanmanın basnrılmasının ardından Rusya yaklaşık 10.000 Polon­yalı asker ve subaydan oluşan özel birlikler meydana getirdi. Bü­yük bölümü Kafkas cephesine gönderilen bu asker ve subayların yanı sıra Polonyalı politik muhalifler de zorunlu askerlik hizme­tine mahküm edilerek Kafkasya'ya gönderildiler. 1840 yılına ge­lindiğinde Rusya'nın Kafkas Ordusu'nda yer alan Polonyalıların tahmini sayısı 25 ila 30.000 arasındaydı. Bunlar değişik zaman­larda, değişik yer ve işlerde kullanılmışlardı. Doğu Kafkasya'da­ki Polonyalılar arasında firar edenlerin sayısı ciddi boyutlarday­dı. Rus askerleri arasında da firar oranı çok yüksekti. Bu firari­ler ya dağların yüksek kesimlerine ya da İran'a kaçıyorlardı. Ba­zıları da Şamil'e sığındılar.
Reklam
Adige bayrağının tasarımcısı David Urquhart (Dautbey)
İngiliz Dış İstihbarat Ofisi'nin bir ajanı ve kendisini özellikle bu konuya adamış, genç, heyecanlı ve hayalperest bir yapıya sahip olan David Urquhart 1834 yılında Çerkesya'ya gitti. Bir süre Kafkasyalı Dağlılarla beraber yaşayan Urquhart, onların yaşam biçiminden çok etkilendi ve yaşamı boyunca sadık bir destekçisi olarak kaldı.
İngiltere'nin Kafkasya'daki Rus varlığına karşı tedirginlik duy­maya başlaması 1829'lara kadar uzanır. İstanbul'daki İngiliz elçisi Lord Ponsonby 1834'ten itibaren Çerkeslerle Ruslar arasındaki savaşa ilgi duymaya başladı. Lord Ponsonby, merkez hükümet nezdinde Rusların Kafkasya üzerin­deki planları ve Çerkes sorununa dikkat çekmeye çalıştı ve hükümet­ten Çerkesya'nın bağımsızlığının resmi olarak tanımasını istedi. Bu girişimler sonucunda İngiliz parla­mentosundaki Rus sempatizanları ile Kafkasya'nın Rus kontrolüne geçmemesi için mücadele eden Os­manlı sempatizanları arasında çe­kişme süreci başlamış oldu. Pon­sonby'nin 8 Eylül 1834 tarihli yazı­sından alınan bir alıntı kendisinin bu konudaki tavrını net bir biçimde ortaya koymakta: "Parlamentonun vakit kaybetmeksizin Kafkasya'nın politik du­rumu ile ilgili eksiksiz bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu konuda ısrarcı olmam için çok geçerli sebeplerim mevcut. Sen konuyla ilgi­li bir yazı hazırlarsan ben bir rapor halinde gönderirim. Ruslara karşı direnme arzu ve gücü Kafkasyalıların içinde bulunduğu yaşam koşullarından kaynaklanıyor. Benzer bir çabanın Kafkasyalıları desteklemek adına İngilizler tarafından verilmesindeki zorluk ve fır­satların özellikle altını çizmeni istiyorum. Sana önerdiğim bu hare­ketin bir an önce yapılması ve halkın dikkatinin çekilmesi gereği hakkındaki görüşüm için bana güvenebilirsin. Bu kesinlikle özel bir yazışma kapsamında değil bir rapor halinde dağıtıma girmelidir. "
Kafkasya'nın işgal­lerle dolu tarihi içinde kısa bir gezinti yapmakta fayda var; Kaf­kas dağ silsilesi Mezopotamya'nın şehir medeniyetleri ve bunla­rın güneyinde bulunan ticaret merkezleri ile kuzey steplerinin göçebe kültürleri arasında bir duvar vazifesi görmekteydi. İskit, Sarmat ve Pers kavimlerinin birbirleriyle yer değiştirerek dağlara girmeleriyle Kafkasya tarihinde hareketlenme başladı. En güçlü Sarmat kavimlerinden biri olan Alanların bazı boyları bölgede yerleşti ve yerli halkla karıştılar.
İmam Şamil'in karizmatik kişiliği ve disiplini altında büyü­yen Mürit hareketi Kafkasyalıların bağımsızlık mücadelesine ye­ni bir boyut kazandırdı. Çok kısa bir süre içinde Doğu Kafkasya Bölge Devlet formatı içinde otuz yıl boyunca hüküm süren Şa­mil'in imamlığı altında birleşti. Batıdaki Adiğe, Vubıh ve Abhaz­lar Mürit hareketine katılmadılar ama bağımsızlık savaşını sür­dürdüler. İslamiyet, Rus kuvvet merkezlerinden gelen baskıya karşı insanları harekete geçiren bir unsur olmuştu. Rusya, aske­ri gücünün ana kütlesini, ancak Osmanlı imparatorluğu ile ara­sındaki savaşı kazandıktan ve Polonya'daki ayaklanmayı bastır­dıktan sonra Kafkasların fethi planına yönlendirebildi. Rusya, Gürcü Askeri Yolu üzerinden, Dağıstan dağlarının bau yönünde bütün köyleri teker teker işgal ederek sistematik bir şekilde iler­lemeye başladı.
Reklam
Gazavat-Şeyh Mansur
Şeyh Mansur; 1760'larda fakir bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Gençliğinde hayatı çobanlık yaparak geçti. 1783'te bir şeyh ve imam olarak ilan edildi. İnsanlar Mansur'un Tanrı ve O'nun peygamberi tararından kendilerini kur­tarması için gönderildiğine inandılar.
Zaporojya Kazaklarının Kafkasya’ya yerleştirilmesi:
Kafkasya'da Rus saldırıları sonucu Adıgeler Kuban'ın güneyi­ne çekildi ve Ukrayna'da her an ihtilal yapabilecek durumda olan Zaporej Kazakları bu bölgelere yerleştirildi. 1787 - 1791 Osman­lı - Rus Savaşı'nda Osmanlılar Soğucak ve Anapa kalelerine kuv­vet gönderdiler. Battal Paşa Kafkasya'da Ruslara yenildi ve Ocak 1792 Yaş Antlaşması'yla bu iki kale Ruslara verildi. 1795'te İran­lıların Tiflis'e girmesi üzerine, Gürcistan'a yardıma giden Rus or­dusu dağlara girmek istediği için Dağıstanlılar tarafından bozgu­na uğratıldı. Fakat Ruslar Astrahan'da İranlıları yendikten sonra Ermeni platosunu ve Transkafkasya'nın en önemli ticaret merke­zi olan Gence'yi işgal ettiler. 1799'da Gürcülerle Ruslar arasında bir anlaşma yapıldı ve 1801'de Gürcistan Rusya'ya ilhak edildi.
Ruslar imzaladıkları antlaşmaya sadık kalmadılar ve Kabardey bölgesine yönelik kolonizasyon hareke­tine· devam ettiler. Bu, Kabardey feodalleri ile Rusların arasında­ki iyi ilişkilerin de sonu demekti. Kabardeyler direndiler ama di­renişleri kolayca kırıldı ve Kabardey toprakları Rus kontrolüne girdi. Bunun sonucunda büyük bir Kabardey nüfusu Kuban Nehri'nin öteki yakasına göç ederek diğer Çerkes boyları ile ka­rıştılar. Rusya'nın güçlenip güneye inmesiyle sınırları tehlikeye gire­cek olan Osmanlı ve Pers imparatorlukları, Uzakdoğu'daki sömürgecilik faaliyetleri zarar görecek olan İngiliz ve Fransızlar çok rahatsız olmuşlardı. Bu devletler için Rusya'yı durdurmanın yolu, Kafkasya halklarına nüfuz edip onları Rusya ile savaşa kışkırtmaktan geçiyordu. Bu arada ele geçirilen verimli topraklara Rus göçmenlerinin yerleştirilmesi yüzünden Kazak otlakları daraldı ve ayaklanmalar oldu. Ayaklanan Kazaklar Kuban ve Terek'e yerleştirildi. 1763'te Mozdok (Mezdegu - Sağır Orman) Kalesi yapıldı ve 1777-1780 yıllarında Mozdok'tan Azak Kalesi'ne kader müstahkem kaleler­le çevrili bir hat oluşturuldu. Mozdok'ta bir kilise yapıldı ve Osetler arasında Hristiyanlığı yaymak için misyonerler gönderil­di. Rusya 1763-1793 yılları arasında Kafkaslar'ı boydan boya kateden bir istihkam hamnın inşasını tamamladı. Günümüzde bölgedeki bütün yerleşim birimleri o dönemde yapılan bu hattın kaleleridir.
Büyük Kabardey Prensi Temrük, Kırım han­larının baskısından kurtulmak için 1577 yılında Ruslarla işbirli­ği yaptı ve bu işbirliğinin uzun ömürlü olması için kızı Goşevu­nay'ı Çar İvan ile evlendirdi. Bu evlilik ve işbirliği Rusya ile Kı­rım hanlarının saldırılarına karşı geniş kapsamlı bir ittifak olsa da Rus tarihçileri bu tarihi olayı çarpıtarak Kabardey Prensliğinin Rus Çarlığı’na gönüllü ilhâkı olarak kabul ederler.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.