"Tepeleri inip çıkmaya alışkın liman şehri sakinleri için varoluş, şehirleri gibiydi: Bazen insan dalganın köpüklü tepe noktasında keyif ve güvenle seyahat eder, bazense kederli ve sıkkın bir şekilde uçurumun dibinde yatardı. Her zaman yükseliş ve düşüş yaşanabilirdi. Hiçbir şey sonsuza kadar kesin değildi. Hiçbir durum sonsuz değildi. Varoluş, belirsizlikleri beraberinde getiriyordu ve sadece ölümün çaresi yoktu."