Newton ve Bilimsel Devrim
Gale E. ChristiansonSözler ve Alıntılar
15 Mart Çarşamba günü, Newton, uzmanların yanıldıklarını bir kez daha kanıtladığı umutları yeşerterek toparlandı.Ama birkaç gün sonra 20 Mart sabahı birle iki arasında 84 yaşında ölünceye kadar bilinçsiz kalarak, komaya girdi.Şu sözleri söylediğinden bu yana çok geçmemişti, "Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama kendime, büyük gerçek okyanusu bütün bilinmezliği ile önünde uzanırken deniz kıyısında sadece oynayan ve ara sıra bulunduğu daha pürüzsüz bir çakıl taşı ya da olağandan daha güzel bir deniz kabuğu ile oyalanan bir çocuk gibi görünüyorum." Gariptir, Newton'dan bu yana en büyük bilim adamı Einstein da kendisini çocukça sorular soran bir çocuk olarak resimlemişti:"Bir ışık ışınına binebilseydim dünya nasıl görünürdü?" Einstein, Sör Isaac Newton için şunları yazdı,"Şanslı Newton, bilimin mutlu çocuğu.Doğa onun için, harflerini çaba harcamadan okuyabildiği açık bir kitaptı."
Gerçekten büyük bilimsel zeka kendisini iki biçimde gösterir: birincisi özgün düşünce kapasitesinde; ikincisi, hem eski hem yeni bilginin büyük bir tasarım içinde onunla başa geçtiği, bir ilkenin öne çıkarılmasında.
Calculus Ne İşe Yarar?
Newton, matematikle ilgili çok önemli ilk bilimsel bildirisini, üniversite kapılarını kapatmazdan kısa süre önce, Mayıs 1665'te Cambridge'de oluşturmuştu.Çok daha gelişmiş ikinci bilimsel denemesini Kasım'da Woolsthorpe'ta ve öteki üçüncü hararetli yıl 1666 sırasında tamamladı.Çalışması, onun "fluxions" ya da sabit değişim oranlarına konu olan nicelikler dediği devrimci bir yöntemi içeriyordu.1666 sonunda, 24. doğum günü yaklaşan Isaac Newton, dünyanın bilinen en ileri matematikçisi olmuştu.
Fluxion'ları ya da bizim şimdi dediğimiz haliyle toplam hesabı (calculus) ile, niceliklerin ve hareketlerin, içinde, değişmez ya da sınırlı olmayıp, kaynaklandığı süreçte dalgalandığı hatta gözden yok olduğu problemleri çözebilen matematikçiydi. Newton bununla, uzayda düşmekte olan bir cismin ivmesindeki en küçük değişiklikleri belirleyebiliyor, dönen bir cismin doğru yayını hesaplayabiliyor ya da yerde yuvarlandıktan sonra durmaya yaklaşan bir topta yavaşlamanın tam oranını ölçebiliyordu.
Özetle, calculus, hem verilen bir cismin hızındaki en küçük -ya da Newton'un kendi deyişiyle "sonsuz küçük"- değişikliklere ilişkin problemleri çözmek için hem de onun uzayda geçtiği yolu saptamak için en etkili araçtır.Doğa ile ilişkilerimizde en büyük doğruluğa ihtiyaç olduğunu fark ettiği için,kendi terimleriyle ,doğa ile uğraşan matematiksel bir yöntem oluşturarak tüm ötekileri aşmıştı.
"Newton'ın yalnızlığa bulduğu çare çalışmak, çalışmak, daha çok çalışmaktı. Humphrey Newton'ın gözlemi şu yöndeydi: Onun eğlenceye zaman ayırdığını, ister hava almak için dışarıya çıkıp ata binmek olsun, ister yürüyüş, bovling ya da herhangi bir egzersiz yaptığını görmedim; tüm bunları yaparken harcanan zamanı çalışmadan geçirdiği zaman olarak düşünüyordu ve çalışmalarına her zaman yakın olmak için odasından nadiren çıkardı."
Tübitak Yayınları - VII. Kimsenin Anlamadığı Bir Kitap
"Başkalarına zor gelen bir şeyi kolayca yapan biri yeteneklidir; yetenekli insanlara imkansız geleni yapan dahidir." - 
Henri-Frédéric Amiel
Tübitak Yayınları
Newton sadece yorgunluktan bitap düşmekle ve hastalıkla dans etmekle kalmıyordu, bilim uğruna gözlerini de riske atıyordu. Bir aynayla Güneş'in görüntüsünü yakalamış, sağ gözüyle Güneş ışınlarını gözlemleyip, ardından kafasını çevirmişti. Gözlerinin önünde renkli daireler oluşmuş, sonra yavaş yavaş kaybolmuştu. Daha da cesur davranıp, Güneş'e her iki gözüyle ikinci ve üçüncü defa bakmıştı. Birdenbire Güneş'in bıraktığı çok renkli iz, açık bir kitaptan gökyüzündeki bir buluta kadar, baktığı her nesneyi kaplamıştı. Gözlerindeki bu sorun kötüleşince Newton mecburen günlerce karanlık odalarda kaldı. "Düşüncelerimden Güneş'i çıkarmak için her yolu denedim çünkü Güneş'i düşündüğümde, karanlıkta olmama rağmen gözümün önünde görüntüsü beliriyordu." Görme yetisi yavaş yavaş geri geldi ancak aylar sonra bile, Güneş'i düşündüğünde spektrumu gözlerinin önünde beliriyordu. "Gece yarısı, perdelerimi kapatmış halde yatağımda uzanıyor olsam da," diyordu. Eline kağıt kalem alacak kadar iyileştiğinde, uzun süredir varlığını sürdüren bu takıntısı deneycinin sıra dışı iradesinin bir ifadesi olarak felsefe defterinde titizlikle seçilmiş kelimelerle yazılan on adım halinde yerini almıştı.
Tübitak Yayınları - II. En İyi Arkadaşım
“Başkalarına zor gelen bir şeyi kolayca yapan biri yeteneklidir. Yetenekli insanlara imkansız geleni yapan dahidir.” - Henri-Frederick Amiel
Sayfa 9Kitabı okudu
