İstersen gel bir beş dakika ölümü düşünelim... Ama senin ölümünü, nasıl mı?
Şöyle: düşün ki hiç hesapta olmayan, hep ertelediğin, ölüm; sana genç yaşta geldi... Eve haber saldılar; çocuğunuz hakkın rahmetine kavuştu...Morgdasın..Buz gibi bir mekan... Birazdan sevdiklerin başına üşüşüp ağlayacaklar...
Beyaz kefenin başucu en yakının tarafından
Hz. Ömer (radiyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah aleyhisselam buyurdular ki: “siz Allah’a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizleri de kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: sabahleyin aç çıkar, akşama tok dönerdiniz.”
Öteki alemdeki kumaşın cinsini dünyadaki yaşantın belirler. Allah’ın dediği gibi yaşarsan sana ipek elbiseler giydirilir, kafana göre yaşarsan da üzerindeki beyaz kefen çıkarılıp ateşten elbiseler giydirilir.
Senin oradaki varlığın bir sünnet namazına vesile... Kılınan namazdan sonra; Rahmetliyi nasıl bilirdiniz? Sorusuna seni tanıyan da tanımayan da iyi bilirdik derler. İşlediğin günahları gözlerinin önüne getirdiğinde iyi ki bilmiyorlar dersin...
Çünkü kötülük ile namaz bir arada barınmaz...ya namaz kötülüğü def eder yada kötülük namazı ...
Muhakkak ki, namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.''Ankebut/45"