Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Postmodern Hesaplaşmalar

Nietzsche ve Postmodernizm

Dave Robinson

En Yeni Nietzsche ve Postmodernizm Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Nietzsche ve Postmodernizm sözleri ve alıntılarını, en yeni Nietzsche ve Postmodernizm kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche'nin postmodernist bir düşünür olduğunu iddia etmek için onun geç dönem yapıtlarını göz ardı etmek gerekir. Nietzsche her zaman olağanüstü hayal gücüne sahip, özgün bir düşünür olarak kalacaktır. Fakat tutarlı bir filozof olduğunu iddia etmek mümkün değildir.
Nietzsche'de bilgi kuramının gelişimini daha açık biçimde kavradığımızda, onun da­ha önce dile getirdiği fikir ve görüşlerin radi­kalliğini ve postmodernliğini bir derece kay­bettiğini gözleriz. Nietzsche, gençlik makale­lerinde bilimsel bilgiye yoğun bir şüphe bes­liyor gibidir. Fakat Nietzsche'nin buradaki şüpheciliği, bilimi yeni bir metafizik haline getirmek isteyenlere karşıdır.
Reklam
Richard Rorty (doğumu 1931) Ameri­ka'nın önde gelen postmodernist filozofları arasındadır. Rorty de Nietzsche'nin "haki­kat", "kimlik" ve "bilgi" gibi metafiziksel kav­ramlara yönelttiği eleştirilere katılmaktadır. Yine Nietzsche gibi o da bir "üst-filozof'tur, çünkü bizatihi felsefenin ne olduğunu kavra­maya çalışmakta, hakikatin denklik kuramı­na büyük bir şüpheyle bakmaktadır.
Bu noktadan itibaren Nietzsche'nin gö­rüşleri iyice tartışmalı hale gelir. Zira Nietzsche kadın ve erkek doğasına dair temel hakikatlerin varolmadığını da savunmakta­ dır. Sabitlenmiş ve istikrarlı bir kimlik diye bir şey yoktur. Üst-erkekler ve Üst-kadınlar kendilerini yaratmak zorundadırlar.
Bu roller, toplumda kadınlara yük­sek bir statü kazandırmalıdır. Kadınlarla er­kekler birbirlerini ender olarak anlarlar. Er­kekler kadınları sakin ve şefkatli gördükleri halde, gerçekte kadınlar "vahşi"dir.
Nietzsche'nin kadınlar hakkındaki kişisel görüşleri burada tekrar edilmeye gerek kal­mayacak kadar cinsiyetçidir. Kadınların rol­leri hakkındaki fikirleri tutarlı olmakla bir­likte reaksiyonerdir: Kadınların erkekler gibi olmaya çalışmaları anlamsızdır. Üstlenebile­cekleri en iyi görev annelik ve çocuk bak­maktır.
Reklam
Foucault The Order of Things (Kelimeler ve Şeyler, 1964-1965) isimli kitabında, Nietzsc- he'nin günümüzde "postmodern" diye anı­ lan özgün şüpheci felsefenin kurucusu oldu­ ğunu vurgulamaktadır. Bize burada, aynı anda hem vade, hem de gö­rev olan geleceği sunan Nietzsche, çağdaş felsefe­nin düşünmeye oradan başlayabileceği eşiğe dik­kat çeker; bu gelecek, kuşkusuz, felsefenin üzerine uzun zaman sarkmaya devam edecektir
Michel Foucault (1926-1984) Nietzsche'yi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir siyasal düşünür olarak ciddiye alan belki de ilk filo­zoftur. Nietzsche'ye göre güç, bütün felsefi söylemlerin odağında yer alır. Güç hem ev­renseldir, hem de bütün canlı varlıklarca kul­lanılan bir şey. Nietzsche, bu olgunun canlı varlıklar hakkındaki hemen her şeyi, özellik­le de inanç ve değerlerini açıkladığını söyler.
Jean-François Lyotard (1928-1998), post­ modernist şüpheciliğin siyasal sonuçlarını araştırmış bir filozoftur. Nietzsche'yi izleyen bir çizgide yazılmış en ünlü yapıtı olan The Postmodern Condition' da (Postmodern Du­ rum, 1979) Batı uygarlığının bütün "büyük anlatılarının artık tahrip edilmiş olduğunu savunur.
Dili büyük bir ustalıkla kullanıyor olsak da unutulmaması gereken nokta, dilin insanoğlunun icadı olmasıdır. Sırf bu nedenle dilin mantıkdışılığmın nere­deyse kesin olduğunu düşünebiliriz. Çağdaş felsefenin en büyük arayışlarından birisi, di­lin nasıl anlam ürettiğini, anlamın tam ne de­ mek olduğunu keşfetmeye çalışmaktır.
Reklam
Bir dili öğrendikten sonra onu zahmetsiz­ce ve kolaylıkla kullanırız. Öğrendiğimiz dil artık bize nefes almak kadar "doğal" gelmeye başlar. Fakat filozoflar buna hep şüpheyle bakmışlardır. Şöyle ki, dikkat etmezsek dili­mizi kullanarak kendimizi her türlü saçmalı­ğa inandırabiliriz.
Postmodernizm" yaftasının ne anlama geldiğini gerçekte kimse bilmiyor. Şimdiye kadar en az iki ünlü "postmodernist" filozof bu terimi boş, tartışmalı ve yanıltıcı bularak kullanmaktan vazgeçtiğini ilan etmiştir.
Akıl ve mantığa, bilime ve onun "yasalar"a, "hakikat"e ve "bilgi"ye olan inanç herhangi bir temelden yoksun­dur. O kadar ki Nietzsche, sabit anlamlar içe­ren bir dille düşünebilen bilinç sahibi öznele­rin varlığından bile şüphe duymaktadır. Gü­venilebilecek tek hakikat "Güç İstenci"; amansız ve ebedi bir Güç İstenci'dir.
Nietzsche, çağının "büyük anlatılarının çöküş halinde olduğu görüşündedir. Akıl ve ilerlemeye güven duyan Aydınlanma'nın, özgünlüğü ve insanın potansiyelini ezip yok eden siyasal sistemler ortaya çıkarması kaçı­nılmazdır. Bilim ise hiçbir zaman insanların uğruna çaba sarf edecekleri bir değerler kay­nağı olamayacak, buna uygun değerler üretemeyecektir.
Nietzsche çağdaş hayatın biricik niteliği­ne, bu hayata eşlik eden şüphe ve kaybol- muşluk duygusuna dair soru soran ilk filo­zoftu.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.