Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şubat 2020

Nihayet - Sayı 62

Nihayet Dergi

Nihayet - Sayı 62 Gönderileri

Nihayet - Sayı 62 kitaplarını, Nihayet - Sayı 62 sözleri ve alıntılarını, Nihayet - Sayı 62 yazarlarını, Nihayet - Sayı 62 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutulan Bir Kelime ve Yitirilen Bir Kültür: Hanegî ve Hanegilik..
Hanegî, eskilerin "devletlu” ismini verdikleri iktidar sahibi şahısların evlerinde yaşayan, ayan, her türlü maddi ihtiyacı karşılanan ve bu evdeki insanları ilmiyle eğiten kişilerin unvanıdır.
Kıdemli eğitimcilere öğrencilerin fevkalede kırılgan yaratıklar oldukları derslerinde başarısız olmaları halinde, tedavisi na- mümkün izzetinefis kaybına uğrayacakları şeklinde yansıyan bu inanç bir yandan LYS ÖSYM gibi sınavları yaşamsal önem yüklerken, diğer yandan da meşeyi sıla'dan ayıramayan diplomalı ziraat mühendislerine,mırnavı kedi sanan gıda mühendislerine razı oluyor sonuç her yıl büyüyen diplomalı işsizler ordusu daha da vahimi" vasat eğitim tuzağı".
Sayfa 36
Reklam
Ey gönül, cihana gönül verme. Sen daha fazlasını hak ediyorsun.
Beklentilerinizi ne kadar yüksek tutarsanız hayata o kadar küsersiniz. İşte "hayal kırıklığı boşluğu" budur.
O bize şunu söylüyor ; bütün kadim öğretilerde ele geçirmek değil , ele geçirmeyi reddetmek , yeri geldiğinde hayır diyebilmek , yeri geldiğinde kendimizi sınırlayabilmek.. İnsanın sahip olma güdüsünde kendini sınırlayabilmesinin hazzı , arzuyu serbest bırakmanın hazzından fersah fersah ileride. Bir insan kendini sınırlayabilmekle , kendi nefsine, egosuna hakim olabilmekle , her istediğini yapmamakla olgunlaşıyor.
İnsanı insan kılan "değerler " parayla takas edemediğimiz , satın alamadığımız , insan olmanın temelini sağlayan şeylerdir. Onları bir takas ve mübadeleyle satın alamazsınız , onlar için emek harcamanız lazım. Bu emeği harcamadığınız , kolayca bir nesneyle bunu gidermeye çalıştığınız zaman bu , deniz suyuyla hararet gidermek gibidir. İçtikçe daha da içesiniz gelir ve daha da susuz kalırsınız.
Reklam
Varsın iki gün dönmesin dünya muradımızca Devrânın hâli hep bir olmaz ya canını sıkma
Eskilerin bir sözü var, derler ki, şerefü'l-mekan bi'l-mekîn. Yani mekanı güzelleştiren orada olan insandır.
Çünkü vazgeçince ölüyor insan ; gülmekten , süslenmekten , yapmaktan , yetiştirmekten.. İnsan, yaşamaktan vazgeçince ölüyor, bombalara gerek kalmadan. Bir yerde okumuştum , insanlar yalnızca yaşama arzusundan vazgeçerse üç gün içinde ölebiliyormuş. Buna psikolojenik ölüm deniyormuş.