Esmeralda'nın ruhu yavaş yavaş huzur buluyordu. Acı fazlalığı, neşe fazlalığı gibi kısa süren şiddetli bir şeydir. İnsan kalbi bir aşırılığı uzun süre yaşayamaz. Çingene kız o kadar acı çekmişti ki ona şaşkınlıktan başka bir şey kalmamıştı.
Güvenle beraber umut duymaya da başlamıştı. Toplumun dışındaydı, hayatın dışındaydı, ama içeri girmenin belki de imkânsız olmadığını seziyor gibiydi. Mezarının anahtarını yanında taşıyan bir ölü gibiydi.
Zavallı varlık bir kere buraya gömülsün, artık hoşça kal güneş, hava, hayat, ogni speranza" Oradan yalnızca darağacı ya da odun ateşi için çıkabilirdi. Bazen de orda çürüyüp giderdi. Insan adaleti bunu unutmak diye adlandırır. Mahkum, insanlarla kendisi arasında, başının üzerinde bir taş ve zincirler yığının ve bütün cezaevinin ağırlığını hissederdi. Heybetli hisar artıkk onu canlı dünyanın dışına kilitleyen karmaşık dev bir kilitten başka bir şey değildi