Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bugünkü Dille - Ciltli

Nutuk 1919 1927

Mustafa Kemal Atatürk

Sayfa Sayısına Göre Nutuk 1919 1927 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Nutuk 1919 1927 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Nutuk 1919 1927 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti
Bu derneğe girenlerin başında Osmanlı Padişahı ve Halîfe-i Rûy-i Zemîn ünvanını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, Dahiliye Nâzırı olan Ali Kemal, Âdil ve Mehmet Ali Beyler ile Sait Molla bulunuyordu.
Sayfa 5 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
“... başsız kalmış olan millet, karanlıklar ve belirsizlikler içinde olup bitecekleri beklemekte.”
Reklam
Benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe Samsun ve dolaylarındaki güvensizlik olaylarını yerinde görüp önlem almak üzere Samsun'a kadar gitmem idi.
Millet ve Ordu, padişah ve halifenin hainliğinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği din ve gelenek bağları dolayısıyla da içten gelerek boyun eğmekte ve sadık.
Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulusal egemenliğe dayanan virgüllük kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!
Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık görülemez.
Sayfa 9
Reklam
Efendiler, bu durum karşısında tek bir karar vardı. O da milletin hakimiyetine dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.
Sayfa 9
Benim kararım
Gerçekte, içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. .... O halde ciddî ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.
Sayfa 9 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
Ya İstiklal, Ya Ölüm!
Oysa, Türk'ün haysiyeti, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!... O halde, ya İstiklal ya ölüm!
Sayfa 10
Oysa, Türk'ün haysiyeti, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!...
Sayfa 10 - Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Reklam
“Artık, vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin İstiklal ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl göz yumulabilirdi?”
Ya istiklal ya ölüm
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık görülemez. Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.Halbuki, Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!… O halde, ya istiklâl ya ölüm! İşte, gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esirlik! Peki efendim. Öteki kararlara boyun eğme durumunda sonuç bunun aynı değil miydi?
Sayfa 10 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
Ya istiklal ya ölüm
..istiklâli için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyeti ve şerefinin gereği olan bütün fedakârlığı yapmakla teselli bulur ve hiç şüphesiz, esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düşman gözündeki yeri bambaşka olur.
Sayfa 10 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.