Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

El-Muttali'li Esrari'l-Ğaffâr

Nüzhetü'l Ebrâr

Hasan Rızâî el-Aksarayî

En Yeni Nüzhetü'l Ebrâr Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Nüzhetü'l Ebrâr sözleri ve alıntılarını, en yeni Nüzhetü'l Ebrâr kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Cafer Efendi: Ahlara [Ihlara] Köyü'nde oturan Aksaray'ın cömert kadılarından biridir. Babamla birlikte Celal Ali Bey döneminde Ahlara Köyü'nde onun misafiri olmuştuk.
Seydî Ahmed Efendi: Seydi Ahmed Efendi Yaprakhisâr Köyü'nde oturan Aksaray'ın sâlih kadılarındandır.
Reklam
Bu belde, hiçbir zaman Allah dostlarından hali olmaz. Aksaray'da daima parlayan bir ayak ve nur bulunur, lakin halkın çoğu evliyayı inkâr eder, onların Allah'ın lütfu olduğuna inanmazlar vesselam.
Şeyh Hamza
Bir gün rüyasında kendisini peygamberlerin sultanı Nebi (s.a.v.)'nin meclisinde görür. Namaz kılmak ister. Nebi (s.a.v.) ise ona, “Ahmed, kalk bize namaz kıldır!” der. Ahmed Efendi, imam olur ve Nebi (s.a.v.) de ona uyar. Uykudan uyanır uyanmaz Hamza Efendi'nin meclisine gelir, rüyasını ona anlatır. O da: “Eğer müsaade edersen rüyanı yorumlayayım!” der. Ali Efendi de: “Yorumla, senin yorumuna razıyım!” der. Hamza Efendi, rüyayı şöyle tabir eder: “Canım bu olayda senin Nebi (s.a.v.)'e uymada tembellik ettiğin görülüyor. Sen, Nebi (s.a.v.)'in sana uymasını istiyorsun.”
Seyyid Ali Halvani. Anlamadım, anlamam.
Merhum, duası makbul bir veli idi. Duyduğuma göre merhum şöyle demiş: “Bir gün baktım, evimde sayılamayacak kadar çocuk ayakkabısı var. O zaman çok çocuğum vardı. Onları giydirmek ve yedirmek konusunda sıkıntı çekiyordum. Dedim ki: "Ya Rabbi, ben fakirim, çocuklarım çok, onları biraz azaltmanı diliyorum!‟ Allah duamı kabul etti ve kısa zamanda biri hariç diğerleri öldüler. Ben de onların zahmetinden kurtuldum.”
Aksaray'ın temizliğine şairlerin ve ediplerin kutbu şeyh Sadî Efendi‟'nin şu sözüyle delil getirilmiştir: “Dört köşede dört meşhur şehir vardır ki, onlar letâfet ve saâdet açısından sanki mübarek bir saray. İran'da Genceberkec, Irak'da Sıfâhân, Horasan'da Nîşâbûr, Rûm'da Aksarây.”
Reklam
Seyyid Ali Halvani
Rivayet edilir ki Aksaray Kadısı “Mimzâde” diye meşhur Mustafa Dede'nin oğlu Ahmet Efendi çok ve zararlı olmasından dolayı halkın sokak köpeklerini öldürmelerini emretti. Merhum Seyyid Ali onlara merhamet eder, gördüklerini ölümden kurtarırdı. Köpekler, katillerin ellerinden kaçarak onun yanında toplanırlardı.
En iyisi insanların güzel hallerine ve sâlih amellerine odaklanmak, her müminin veli, saadetinin de ezeli olduğuna inanmaktır. Böylece kitabıma öncelikle Aksaray'ın sâlih insanlarıyla başladım. Çünkü orası benim vatanımdır. Diğer şehirlere takdimi de (Vatan sevgisi imandandır.) vaciptir. Hidayet ve tevekkül Allah'tandır.
Hamza Efendi'nin kerametlerinden birisi de eşraftan Behlülzâde Muhammed Çelebi'nin bana anlattığı şu rivayettir: “Bir gün Orta Köprü'de şeyhin yanında oturuyorduk, kendi kendine: “Yeter, yeter Sultan Murad!” dedi. Şeyhe bunu kime söylediğini sordum, pek konuşmadı, sadece: “Aslı yok!” dedi. Herhalde şeyh, yaşlılığından dolayı sözü karıştırdı diye düşündüm. Bir hafta sonra Sultan Murad'ın ölüm haberi geldi. İşte biz Sultan'ın öldüğünü o zaman anladık.”
Sayfa 40 - Sultan Murad dediği IV. Murad'dır.Kitabı okudu
Hasan Dede; Melâmet~Levm~Levvâme
Cuma günleri insanlardan önce Ulu Caminin* kapısına çıkar, kafasını örterek caminin eşiğine koyardı: “Ayaklarını kafama basacak olan var mı? Karnımı ezecek olan var mı?” diye bağırırdı. İnsanlardan kimi basar, kimi de basmadan geçerdi.
Sayfa 60 - Aksaray Ulu CamiKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.