O Adam Babamdı
Altay ÖktemO Adam Babamdı Sözleri ve Alıntıları
O Adam Babamdı sözleri ve alıntılarını, O Adam Babamdı kitap alıntılarını, O Adam Babamdı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kanı görünce, kendi vücudundan aktığını fark edemiyor insan.”
Sayfa 56 - Esen KitapKitabı okudu
“Perdeyi aralamak, pencereyi açmak zor gelir ya bazen insana; kokusu değişmesin ister ya odanın… Açmak ne kelime, pencereye yanaşamaz ya… Sonradan sonradan iyice öyle oldum.”
Sayfa 20 - Esen KitapKitabı okudu
“Belki yaşım küçüktü ama bu saatte yatmam, diye itiraz etmeyecek kadar; birinin bana yeni yıkanmış, ütülenmiş lavanta kokulu pazen pijama getirmesini ummayacak kadar; annemin eğilip üstümü örtmeyeceğinin idraki içinde olacak kadar tecrübe sahibi olmuştum hayata.”
Sayfa 50 - Esen KitapKitabı okudu
“Hani biraz da asabi olduğumu fark etmesi için kapıyı şöyle hafıf yollu çarpmaya kalktım ama nafile... Kapı, üzerindeki yaylı mekanizma sebebiyle peşim sıra ağır ağır geldi, tık etti, yumuşacık kapandı. Yani kapı koluna tatbik ettiğim kuvvet boşa gitti. Hani tatbik edilen hiçbir kuvvet cevapsız kalmazdı, hani her tesir bir reaksiyona neden olurdu? Kuvvetli olan, cebinde parası olan fizik kaidelerini bile değiştirebiliyordu işte.”
Sayfa 13 - Esen KitapKitabı okudu
“Sesin kıvamı, artışı azalması, sesin sükünete dönüşmesi... Bunların hepsi önemli birer ibaredir. Delildir demiyorum bakın, delil başka bir şey. İbare diyorum. Delilden daha önemlidir ibare!”
Sayfa 44 - Esen KitapKitabı okudu
“Buradan kurtulduktan sonra, ruhumda meydana gelen zayiati nasıl tamir edeceğim, diye düşündüm o gece sabaha kadar. Burada nasıl yaşayacağım, ne vakte kadar kalacağım, diye düşünmedim hiç. Nasıl olsa günün birinde kurtulacağıma emindim. Çıktıktan sonra burayı hafızamdan nasıl kazıyıp atacağımı düşünüp durdum asıl. Ama atamamışım işte. Her şeyi hatırlıyorum, her teferruatı.”
Sayfa 50 - Esen KitapKitabı okudu
“Sizden nefret eden, eziyet ettiğiniz, acı çektirdiğiniz biri sizinle aşk yaşayamaz.”
Sayfa 184 - Esen KitapKitabı okudu
“Müberra’nın gözleriyle karşılaştığında her şeyi, her kötü sözü, her hakareti hemen unutuyor, daha doğrusu Müberra'nin o cam mavisi gözleri her şeyi unutturuyordu Haydar Bey'e. Ona değil, gözlerine âşık olmuştu sanki.”
Sayfa 128 - Esen KitapKitabı okudu
“Tabii olan hiçbir şey insan fıtratına ters değildir. Bizim asıl suni olanlardan kendimizi korumamız lazım gelir.”
Sayfa 73 - Esen KitapKitabı okudu
“‘Beşeriyetin bütün müşkülü bu zaten’, diye mırıldandı kendi kendine. ‘Hiç kimse elindekilere şükretmeyi bilmiyor, mütemadiyen daha fazlasına temayül ediyor. Şükürler olsun ki benim yanlış kanaatlerden müteşekkül olmayan bir tabiatım var.’”
Sayfa 150 - Esen KitapKitabı okudu
“Giyinmek, çevrede başkaları olduğu müddetçe manalıdır. Tek başına olduğunda niye giyinmeli ki insan?”
Sayfa 23 - Esen KitapKitabı okudu
“Ben yaptığım işten tatmin olmasını bilirim. Vazifemi eksiksiz yapmak kâfidir benim için. Gerisi fasa fiso.”
Sayfa 65 - Esen KitapKitabı okudu
“Bazılarının iddia ettiği gibi tarih tekerrür etmez. Lakin tarih tahmin bile etmediğiniz bir anda, aksi istikamete meyledip insanları, hatta cemiyetleri bile yerle yeksan edebilir.”
Sayfa 181 - Esen KitapKitabı okudu
“Haydar Bey ne bağırış çağırıştan, ne tehditten, ne de dil döküp yalvarmalardan anlayacak gibi değildi. Karşısındakini delirtecek kadar sakin, soğukkanlı ve bir o kadar da umursamazdı.”
Sayfa 92 - Esen KitapKitabı okudu
“Aşk acısı böyle bir şeydi işte. Aradan geçen yıllar, çekilen acının dozunu azaltmıyordu. İnsanın göğsünün ortasına gümüş kakmalı bir hançer gibi aniden saplanıveriyordu aşk acısı. Bir de Vakit her türlü musibettin merhemidir derler, diye düşündü Haydar Bey. Halt etmişler! Zaman geçtikçe hançerin verdiği acı azalmıyor, sadece hançerin saplanması seyrekleşiyordu. İlk başlarda her an saplanan o hançer zamanla günde bir iki kez saplanmaya başlıyor, sonraları haftada bire, belki ayda, iki ayda bire düşüyordu, o kadar.”
Sayfa 129 - Esen KitapKitabı okudu