Ne yazık ki eğitim sistemi, çoğu zaman, çocuklar arasındaki öğrenme farklılıklarını göz önüne almaz ve fabrikalardaki seri üretim gibi, standart bir yöntemin hepsi için geçerli olacağını varsayar. Bu durumda çocuklar kolayca hiperaktif, aptal, yavaş, yaramaz, dikkatsiz gibi sıfatlarla tanımlanabilirler. Çocuklar kendilerine uygun görülen bu sıfatı benimsediklerinde, ona uygun davranmaya başlarlar. (Bu duruma kendini doğrulayan kehanet diyoruz. Neye inanırsak ona uygun davranırız.)
Bildiğini düşünmek, öğrenen olmanın önündeki en büyük engeldir. Çözümü bildiğime inandığımda problemi tarafsız bir gözle analiz etme, anlamaya çalışma, farklı bakış açılarına açık olma potansiyelim önemli ölçüde azalır.