Okuyabilmek tamamen yeni bir duygu edinmek gibiydi. Artık kimi şeyler yalnızca gözlerimin görebildiği, kulaklarımın duyabildiği, dilimin tadabildiği, burnumun koklayabildiği, parmaklarımın hissedebildiğiyle sınırlı değildi. Bedenimin, anlamını çözebildiği, çevirebildiği, seslendirebildiği, okuyabildiği şeylerdi.
Sayfa 23