Okumanın Tarihi kitaplarını, Okumanın Tarihi sözleri ve alıntılarını, Okumanın Tarihi yazarlarını, Okumanın Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yazar anlam üreticisi, işaretlerin yaratıcısıydı ama bu mesajların anlaşılabilir kılınması için onları çözebilecek, anlam verecek, seslendirecek bir büyücü gerekiyordu. yani yazı bir de okur gerektiriyordu
"Okumayi bilmeden daha onumuze acilmis tek bir sayfa gormeden bile okumaya hazir oldugumuz dusuncesi bizi geriye,bir seyi gormeden once de bilginin icimizde oldugu yolundaki Platoncu dusunceye goturur."
Ama ben daha gerisine gidip Hz Adem in yeryuzune indirilirken tum isimlerin bilgisi ile hazir olarak geldigi dusuncesine gidiyorum.
içinde ilgimi çekecek hiçbir şey bulamadığım kitap yoktur (ya da pek az kitap vardır) diyorum. Onları evime bir nedenle getirdim ve bu neden gelecekte bir gün geçerli olabilir, diye düşünüyorum. Az bulunurluk, titizlik, bilimsellik üstüne kurulu bahaneler geliştiriyorum. Ama sürekli büyüyen bu hâzineyi elde tutma nedenimin bir tür açgözlülük olduğunu biliyorum.
Az çok tanıdık isimlerle dolu olan kalabalık raflarımın görüntüsünden keyif
alıyorum. Yaşamımın bir tür dökümü ve geleceğimin ipuçları ile çevrelendiğimi bilmekten hoşlanıyorum. Artık unutulmaya yüz tutmuş ciltlerde geçmişimde olduğum okurun izlerini bulmaktan zevk alıyorum: S.277
Kitap bir ansiklopedi niteliğinde içinde bir çok tanıdık yazar ve eserlerinden bahsetmekte yazar.
Kimi zamanlar bende de olur, acaba hangi kitabı okusam diye.
Bu kitap içerisinde okumanın Sümer kil tabletlerinden, Asurlar'a Matbanının icadına kadar okumak,yazmak üzerine detaylı bilgiler var.
Kitap tutkunlarının zevkle okuyacağı bir eser.
Bol kitaplı günler temennisiyle...
Okumanın TarihiAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2004221 okunma
İnsanlara ne okumaları gerektiğini söylemek anlamsız ya da zararlıdır.
Edebiyattan anlamak kişiye bağlıdır; bir kimlik sorunudur, eğitim sorunu değil.
Sayfa 361 - Yapı Kredi Yayınları / 5. baskı: İstanbul, Ocak 2010 - İngilizceden çeviren: Füsun ElioğluKitabı okudu
Bulunduğumuz yere ve zamana, ruh halimize ve belleğimize, deneyimlerimiz ve isteklerimize bağlı olarak okuma keyfi zihnimizdeki gerilimleri gevşeteceğine artırır, tellerimizi şarkı söylettirecek kadar gerer. Bizi onların varlığına duyarsız değil; daha duyarlı kılar. Kimi zaman sayfanın üstündeki evren bizim bilinçli imgelemimizin parçası olur. Biz de Don Quijote gibi, şaşkınlıktan yolunu yitirmiş biçimde bu düşsel manzaralar arasında dolanır dururuz. Oysa çoğu zaman çok sağlam basarız. Metni okurken, okuduklarımızı gerçekmiş gibi düşünürken bile okuduğumuzun bilincindeyizdir. Nasıl okuduğumuz bilmediğimiz zaman bile neden okuduğumuzu biliriz. Aklımızda hem bu kurmaca metin vardır hem de okuma eylemi. Öykünün hatırına, sonunu bulmak için okuruz. Okumuş olmak için sonu getirmeyiz. Çevresinden kopmuş, iz sürücüler gibi araştırarak okuruz, dalgın okuruz, sayfa atlaya atlaya gideriz. Nefretle, beğeniyle, baştan savarak, tutkuyla, kıskançlıkla ve özlemle okuruz. Ara ara keyif salvoları ile okuruz ve buna neyin neden olduğunu kestirmeyiz.
Sayfa 352 - Yapı Kredi Yayınları / 5. baskı: İstanbul, Ocak 2010 - İngilizceden çeviren: Füsun ElioğluKitabı okudu