Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Araştırma İnceleme Edebiyat

Profil
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
"Şehrazat hikâyeler anlatarak hayatta kalmıştı, Zemahşerî ise Makameler yazarak. ( S:27)
Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı
Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı
"Bu eseri iki tür okuyan vardır. Birincisi içindeki iyi hikayeler iyi romanlar için okuyanlardır. İkinci tür okursa en iyiler perec in söz oyunlarının bilincindedir ve metin yüzeysel görünümüne itibar etmeyip içeriğindeki kelime
Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı
Araplar ve Hikâye Anlatma SanatıAbdelfattah Kilito · Vakıfbank Kültür Yayınları · 202136 okunma
Vaaz yazma fikri Zemahşeri'de yeni bir hayata başlama arzusuyla iç içedir. Dünyadan elini eteğini çeker; eski alışkanlık­ larını terk eder, seçkin kişilerle görüşmeyi ve onlara methiyeler düzmeyi tamamen bırakır. Önceki hayat tarzını terk ederken dünyevi edebiyattan da uzaklaşır ve böylelikle bir tür göçe, hicrete benzetilebilecek radikal bir kopuş gerçekleştirir. Yaşamında ya­ rattığı bu kopuş, kendi deyimiyle Cahiliye'den (Vahiy' den önceki Bilgisizlik Çağı'na verilen isim) de bir kopmadır. Bu gerçekten de bir vahiy meselesidir: Uykusunda işittiği sözler kendisine ait de­ ğildir, o yazmamıştır. Kitap kendi kaleminden çıkmışsa da gece mesajı (üçüncü Makamenin önsözünde ve girişinde yer alır) bir başkasından gelmiştir ve alıntı konumundadır.
Sayfa 30 - Vakıf kültür yayınları Nisan 2021Kitabı okudu
Reklam
"Yaratan Rabbinin adıyla oku" (Kur'an, 96:1) sözü Hz. Muham­ med' e gönderilen ilk vahiy, bir anlamda ilk emirdir.' Allah, Pey­ gambere temiz bir Arapçayla, doğrudan değil, melek Cebrail aracı­ lığıyla hitap eder. Böyle düşünüldüğünde, vahiy şiirsel anlatımdan ayrılır. Zira Kur'an, Peygamberin şair olmadığını net bir şekilde bildirir: "Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraş­ mazdı da." (Kur'an, 36:69) Arapçada şiir söyleyene şa'ir denir. Bu kelime, sıradan fanilerin bilmediğini bilen anlamına gelir.
Sayfa 15 - Vakıf kültür yayınları Nisan 2021Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Adam Phillips
Adam Phillips
' le bu ara sık sık bır araya geliyoruz , dilini konusu anlatımını, yazım "dilini benimsedim Küllüyatını bitirmeye karar verdim Adam Phillips, iyileşmek üzerine konuşmakta nasıl daha iyi olabileceğimize yönelik bir keşfe çıkıyor.okuru Psikoterapinin yanı sıra edebiyatla da yakından ilgilenen Phillips’in Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine adlı kitabı son derece olumlu eleştiriler almış ve New York Times gazetesi tarafından Yılın Dikkate Değer Kitabı seçilmiştir... İngiltere’nin saygın gazetesi Guardian’da Phillips hakkında şunlar söylenmişti: “Phillips, tıpkı Çehov gibi, hem iyi bir doktor hem de iyi bir yazar; insan davranışlarının inceliklerine gösterdiği ilgi iyi bir hikâye anlatıcısı olmasını sağlıyor... Her insanın derinlerindeki o temel yabancılığa hoş bir açıklıkla yaklaşıyor.”" "Psikanalitik tedavi, telkine karşı bir panzehirdir;insanların birbirlerini nasıl etkilediğine, bireyin diğer insanların rejimlerinde yaşama öyküsüne dair bir araştırmadır. (S:24)
İyileşmek Üzerine
İyileşmek Üzerine
"psikanaliz, yalnızca kurtuluş kültürlerini eleştirebilir ve onlara karşı bir panzehir olabilir. Tam tatmin sadece tanrılar, hükümdarlar veya tiranlar ya da daha yıkıcı hırslarımızı taşımak ve kapsamak için yarattığımız figürler içindir. Çok yönlü bireylerin düşünce dünyadında gezinmek fikirlerini ibenımsemk çok iyi geliyor ruha bireye.. O halde #Buyurun #OKUYUN #OKUTUN diyelim mii
İyileşmek Üzerine
İyileşmek Üzerine
İyileşmek Üzerine
İyileşmek ÜzerineAdam Phillips · Ayrıntı Yayınları · 202319 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Edebi Kişiliği eserlerindeki derin insanlık ve psikolojik karmaşıklığı yansıtır. Dostoyevski, bir yazarın günlüğünde yaşadığı deneyimleri ve düşüncelerini aktaran bir anlatıcı olarak da bilinir. Dostoyevski'nin edebi yapıtlarına ve çelişkili siyasal-toplumsal görüşlerine, sanatsal yönteminin özgüllüğüne ve dünya edebiyatı üzerindeki
Dostoyevski'nin Mirası
Dostoyevski'nin MirasıOğuz Özügül · Pencere Yayınları · 19944 okunma
Karamazov Kardeşler'de ve Dostoyevski'nin öteki yapıtla­rında olayların temelinde yatan psikolojiyle felsefe, bu yapıtları serüven romaniarına ,yaklaştıran özellikler göstermektedir. Ör­neğin olaylara karışan kişilerin gözleri önünde meydana gelen felaket belli bir an 'a kadar bir giz perdesinin ardında kalmakta­dır. Suçlu olarak da sonuçta ortaya, eldeki ipuçları nedeniyle kuşkuyu en çok üzerine çeken kişi değil, bir başkası çıkmakta­dır. Okur gizi çoktan çözmüş olsa bile, yargılanma sırasında iş­lenen suçun çözümtenişi yeniden ya nlış sonuçlara vanlmasına ve suçu doğrudan işlememiş bir kişinin suçlu çıkarılmasına ne­den olmaktadır.
Sayfa 141 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
Reklam
Ecinniler romanında Şatov, birbirine içierini dökmeden ön­ce, Stavrogin'e şöyle demektedir: "Biz iki varlık olarak dünya­ da son defa biribirimizle ... bir ölçüsüzlük içinde karşılaştık. Bı­rakın bu ses tonunu, insan gibi konuşun! Hiç olmazsa bir kez in­sani bir sesle konuşun." İnsanların yazgısını belirleyen tüm karşılaşmalar Dostoyevs­ ki'nin romanlarında hep "ölçüsüzlük içinde" ve "son defa" (bu­nalımın son dakikasında) gerçekleşmektedir. Yani: Karnaval ve gizemlilik-oyununun mekan ve zamanında.
Sayfa 133 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
Kumarrbaz'da anlatılan. yaşamın merkezinde rulet oyunu yer almaktadır . . Bu moment belirleyicidir ve yapıttaki kamaval öğelerinin niteliğini belirlemektedir. Kumarın niteliği (zarlar, iskanbil kağıdı, rulet) kamavala özgü bir niteliktir. Antikçağ, Ortaçağ ve Rönesasn'ta bu dur u m çok iyi biliniyordu. Kumann simgeleri, kamaval simgelerinin ayrı düşünülemeyecek oluşturucu öğeleriydi.
Sayfa 125 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
Bur juva toplumundaki anların da özgür bireyin toplumsal çev­resiyle üretici tarzda bir çatışmaya girmesi, Dostoyevski açısın­ dan, sonuçta kendini yalıtlamaya, ya da suç işleyene vardıran salt kuramsal bir spekülasyon düzeyine inmiştir . Bu nedenle Fa­ ust-Mefisto ilişkisi de ilkesel olarak değişmiştir. Şeytan roma­nın başında değil, sonunda meydana çıkmaktadır. Karakterler ve olaylar başlangıçta istediği yönde geliştikieri için geri planda kalmaktadır ve üstelik Karamazov 'lar ek bir çaba göstermeden kazanç getirecek bir ürün olma özelliği göstermektedir. . An­cak büyük umutlar bağladığı ivan Karar n azov dünyayı yadsıma­ ya ve yıkmaya ilişkin akıllı ve de şeytani kurar larından vaz­geçirmek isteyince, o zaman olaylara kendisi karışmaktadır..
Sayfa 112 - Pencere yayınları Ekim 1994Kitabı okudu
348 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.