Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Olay Beyoğlu'nda Geçiyor

Cihat Duman

Olay Beyoğlu'nda Geçiyor Gönderileri

Olay Beyoğlu'nda Geçiyor kitaplarını, Olay Beyoğlu'nda Geçiyor sözleri ve alıntılarını, Olay Beyoğlu'nda Geçiyor yazarlarını, Olay Beyoğlu'nda Geçiyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
#okudumbitti Konusu gereği çok merak ettiğim bir romandı.. çünkü konusu “GEZİ’”olayı ya da isyanı desem daha doğru olur..Gezinin başlama sebebini ,gelısmelerı ve sonucunu bilip daha sonra onları okumak güzeldi…anlatırken de bir yandan Beyoğlu’nu adım adım gezdiriyor Cihat Duman…kendisinin tam bir Beyoğlulu olduğu çok bellı…biraz da değişik biri gibi okurken bazen gülümsedim sonra Gezi’de yitirilenleri düşünüp hüzünlendim…parkı koruyanların ,birinin tabiriyle “bir avuç çapulcu “nun nasıl da direndiğini okuyup, sonralara doğru iktidardakilere “ak pak parti” demesi beni çok güldürdü…
Olay Beyoğlu'nda Geçiyor
Olay Beyoğlu'nda GeçiyorCihat Duman · Agora Kitaplığı · 201823 okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
Bir grup gencin gezi parkı eylemlerini baştan sonra yaşayışını direnişini yaptıkları durumların sebebini ve olaylarda yitirdiklerini anlatıyor. Direnişi yaparken halkla bağını ve o zamanlardaki görüşlerin sebebi de kitapta.
Olay Beyoğlu'nda Geçiyor
Olay Beyoğlu'nda GeçiyorCihat Duman · Agora Kitaplığı · 201823 okunma
Reklam
Buluşu günahla sınırlandıramazsın ispatlaman lazım.
Sayfa 150Kitabı okudu
bundan önce bir ay çamaşırhanede çalışmıştım. öncesinde bulaşıkçılık... aynı işi uzun süre yapamıyorum. aynı bakkaldan alışveriş yapmamış olmak için sürekli bakkal değiştiriyorum. masamda on-on beş kitap oluyor. hepsini aynı anda okuyorum. başka kitabın yapraklarının kokusu sinmeden bir kitabı baştan sona bitiremiyorum.
ehehe:)
kelle paça içen bir kadın demek insanlık diliminde yüzde bire girmek demekti; kelle paça içen insanları severim, hep seveceğim.
daha önce bir tek annesi tarafından sevildiğinin ve bundan sonra kimse tarafından da sevilmeyeceğinin bilincinde, otuz beş yaşında bir adam olarak galatasaray meydanı'na yürüdü.
Reklam
artık pastanelerin, lokantaların, meyhanelerin, tiyatroların, sinemaların, eski güzel palasların ve tarihi binaların caddesi değildi. nargile kafelerin, hazır giyim markalarının, dönercilerin, yeni ruhsuz mimarinin kaba saba binalarının caddesi haline geliyordu.