Saklambaç bende neler hissettirdi,neleri hatırlattı,nelere hüzünlendirdi diye yazsam roman olur herhalde ️ hatta nereleri çizdim ,paylaşsam birkaç post çıkar.
Defne Suman’ın yarattığı karakterin başından gecenlerı okurken hep aynı iki his kalıyor bende : hüzün ve özlem .bunların ikisi de aynı kapıya çıkıyor diyebilirsiniz.
Romanda okuduklarımızla ,romanın ismi o kadar uyumlu ki…Eda ve Leyla… biri ailesini küçük yaşta kaybetmiş,bir diğeri yaşayan annesinin kaybını çocukluğundan bu yana hissetmiş. İkisinin de çocuklukları,ergenlikleri anneanneleriyle geçiyor .büyürken neler yaşıyorlar ,neler istiyor nelere isyan ediyorlar ,okurken hepsi bana o kadar geçti ki ;bazen Eda oldum bazen Leyla oldum.. ikisinde de kendimden bir şeyler buldum.kendi çocukluğumdan,sımdıki benden…
Bence Saklambaç içerisinde bir çok konuyu barındıran ama en cok da kişinin kendisini arayışının romanı .Cok dokunaklı, cok gercek. Kurgu olmasa karakterlerin etten kemikten yan komşum ya da arkadaşlarım oldugunu düşüneceğim.
Okurken belki çoğu kişiyi etkilemeyecek cümleler çizdim. Bunlar :eda ‘nın havaalanında hissettikleri,dünyanın bir ucundayken hissettikleri … bu cumleler bile romanın yerinin bende cok başka olmasına vesile oldu. Sahi @defnesuman memleketi özlemeyi,özlerken akıldan geçenleri nasıl bu kadar iyi biliyorsunuz ? ️🩹
Bana ,kitabı imzalatıp yollayan Gamze’ye ; İzmir’in baharını Londra’nın soguk ve gri havasına yollayan @defnesuman ‘a kucak dolusu sevgiler. …
Lütfen bu kitabı okuyun !!!!