Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öldürmeyeceksin

Kemal Kutlu

Öldürmeyeceksin Gönderileri

Öldürmeyeceksin kitaplarını, Öldürmeyeceksin sözleri ve alıntılarını, Öldürmeyeceksin yazarlarını, Öldürmeyeceksin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Aklım tam anlamıyla başımda değildi belki... Parça parça edilmiş yüz ölü vardı gözlerimin önünde. Daha da kötüsü, kederin, dayanılmaz acının ölüden beter hale soktuğu insanlarla yüz yüzeydim. Onların sınırsız bahtsızlığı yanında, kendimin sınırsız mutluluk imkânlarına sahip bulunmamdan utanıyordum. İster istemez, 'benim karımın başına böyle bir felâket gelemez. O'nu yabani Haçlılar işkenceyle öldüremez. Eşim, dostlarım ve bütün sevdiklerim buralardan uzakta, İznik'in kalın, güvenli surları ardında yaşıyorlar,' diye düşünüp Tanrı'ya şükrediyor, ama bundan da utanç duyuyordum...»
Sayfa 293Kitabı okudu
Yan gözle Adam'ı süzüyor ve düşünüyordu: «Yeniden aynı konuya dönüp bu garip kişiden kimliğini sormayacağım çünkü; konuşmayacaktır. Fırsat kollamalı, olaylar karşısındaki tutumunu dikkatle gözetlemeliyim. Adam dirilmiş Hazreti İsa mı? Tehlikeli bir Bizans veya Türk casusu mu? Yoksa, görünmek istediği kadar sâde, iyiliksever bir filozof mu? Eninde sonunda bunu öğreneceğim.»
Sayfa 253Kitabı okudu
Reklam
«Ordumuzun en yüksek rütbeli Emirinden en genç Haşer erine (*) kadar kime sorsak, düşmanla açık arazide karşılaşmayı yeğ tutacaktır. Bunda şaşılacak bir şey yok... Milletçe biz, uçsuz bucaksız bozkırların, ormanların ve dağların çocuklarıyız. Gözümüz ve gönlümüz hürriyete, geniş ufuklara alışıktır. Hayallerimizin sınırlanması, çerçevelenmesi bize tutsaklık gibi gelir. Kentleri bu yüzden sevmeyiz.»
Sayfa 229 - (*) Haşer eri - Selçuklularda, Sultan'ın emriyle, savaş sırasında orduya katılan yardımcı asker. Çoğu zaman Türkmen boylarının dikbaşlı, eğitim görmemiş atlıları.Kitabı okudu
«...Öteden beri Halifeler, İslâm ülkelerinin Kadıyulkuyudat'larını kendileri tayin ederdi. Onların seçtikleri böylesi Başkadılar da, mevkilerini borçlu oldukları kişiye bağlılıklarını unutamazlardı. Biz, kendi yurdumuz içinde yabancı bir ülkenin siyasi özellik taşıyan bir görevlisine önemli mevkiler vermek istemiyoruz. Halife hazretlerine derin saygımız vardır. Ama dîn, hukuk ve tahsil işlerimizi yönetecek olan kişinin Allah'tan başka hiç kimseye bağlı olmamasını istiyoruz. Şimdi anladın mı işin püf noktasını? Biz, kendi ülkemizde Saltanat Divanına bile boyun eğmeyecek, Allah'ın buyruklarına göre çalışacak bir din ve hukuk düzeni kurmak istiyoruz, Halife ise öyle bir düzenin başına getireceğimizi duyduğu kişiyi kendi seçmiş gibi görünmek istiyor. Yani, yalnız Başkadımızın değil, devletimizin de bağımsızlığına zarar verecek bir davranışta bulunuyor.»
Sayfa 219Kitabı okudu
Kendime kitap önerileri alıntısı :)
«Şuraya bak... Işık yetersiz olduğundan ciltlerin üstündeki yazıları okuyamıyorum ama, yine de buradaki hazinelerin çoğunu teker teker sayabilirim. Hunayn İbn İshak'ın ve öğrencilerinin tercümeleri... Büyük Farabi'nin göz kamaştıran eserleri... İbn Sina'nın ölümsüz el Kaanun'u ve eş-Şifa'sı... El-Harezmi'nin paha biçilmez Kitab'ül cebr va'l mukabala'sı... El- Eş'ari'nin, Gazali'nin, İbn Zuhar'ın ve Mesudî'nin çeşitli konulardaki emsalsiz kitapları... İbn Cezele'nin Kitab'ül takvim el-Ebdân'ı, Minhâc'ül beyân fi mâ yestâ'milehu insan'ı... Said b. Hibetullah'ın Kitab'ül halk'ül insan'ı, Kitab'ül mugni fi't tibbi ve Kitab'ül Yerekan'ı... İbn Baktuşî'nin eşsiz eserleri... El-Râzî'nin el-Hâvi'si ve El Macusi'nin Kitab'ül Mâlikî'si... Daha yüzlerce adını bile duymadığım kitap... İnan ki seni kıskanıyorum Laçin ağam! Bütün bu ilim kaynaklarını defalarca okuyup kendine mal etmekle yetinmiyor, bir yandan da mürekkebi kurumamış olan yenilerini tedarik edip okumaya can atıyorsun. Senin yerinde olmak için ömrümün yarısını seve seve verirdim!»
Sayfa 215Kitabı okudu
«Evet. Onları anlayan ve seven kişiler için kitaplar çevreye büyülü bir hava yayarlar. Kitaplarda yalnız zamanın değil, hayat da dahil olmak üzere her şeyin sırrı vardır. Bütün kitapların en gelişmiş cildi, Allah katındadır. Yaratan'ın insanlara bahşettiği zekâ, aydınlatıcı ve öğretici, arıtıcı ve yükseltici gücünü kitaplara aktarmıştır. Düşün bir kere... Yüzyıllardan beri insanoğlunun kaydetmiş bulunduğu bütün gelişmeler ve vardığı bütün sonuçlar kitaplarda yazılıdır. İnsanoğlunun nihai hedefini kitaplar gösterir. Her kitap içinde düşünmeyi, görmeyi ve anlatmayı bilen kişilerin ölümsüzleştiği küçük bir dünyadır...»
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Ayı postu üstünde yarı dalgın yatarken düşünüyordu. «O inanıyor... İnsanların üstünde bir kişilikle insanlar arasında yaşayabileceğine inanıyor. Ya Tanrı ve İncil yanılıyor bu işte, ya da o. Hangisi? Bilmek çok, çok güç. Yooo... Adam'ı sevgilim olarak düşünemem. Ama onu tanıdıktan sonra Rainald'la nasıl evlenebilirim? Artık bir insanın görünmeyen değerleri ne olabilir, bunu biliyorum.»
Sayfa 210Kitabı okudu
Aslında benim hikâyem ölüm gerçeği kadar sâde ve olağandır. Adı bile olmayan bir Tanrı kuluyum. Son derece yoksulum. Bütün servetim, Yaratan'ın bütün canlılar arasında yalnız insana vermiş olduğu şeydir. Ama hayat hakkındaki bilgi ve tecrübelerim; yer yüzünün en zengin insanı ile aramda varlık yönünden sözü edilmeye değer bir fark olmadığına inanmam için yetmektedir. Anlatmak istediğimi başka biçimde tekrar edeyim. Tanrı insana düşünmek, iyiyle kötüyü ayırd etmek yeteneği vermiştir ya, bu onun en büyük serveti, hemen hemen her şeyidir. İnsanların bunun üstüne elde ettiği, kazandığı ve biriktirdiği şeylerin görünüşteki parlak değeri hiç bir zaman önemli olamaz.
Sayfa 208Kitabı okudu
«Hügo'nun bileğini kırmıştın. Artık teke tek dövüşü kazanmıştın. Neden sana yalvardığı halde canını bağışlamadın zavallının? Tüyler ürpertici bir cinayet işlediğinin farkında bile değildin o sırada. Kıskançlık, gözlerini kana boyamıştı. Hügo daha yüzyıllarca yaşayabilir, binlerce kötülük yapabilir, yüzlerce kadını ıssız yerlerde sıkıştırıp ırzlarına geçebilirdi. Sen, Hügo'nun günahlarını bağışlamakta bir güçlük çekmezdin. Ama Hügo büyük bir yanlışlık yaptı... Bana, sevdiğin kadına saldırdı! Cezasını verdin! Kendini kandırmaya devam etmen gerekiyordu. Elinde Hügo'yu öldürmek için hazır bir bahane vardı. Geoffrey'in katili, haydutun, canavarın biriydi. Başarını alkışlayan o cahil, yabani insanlara söylediğin bir çift söz işlediğin cinayete bulduğun hafifletme sebebini açığa vuruyordu. Onlara «Herbiriniz birer Hügo'sunuz. Aranızdan sadece bir Kabil eksildi.» derken hata ediyordun. Çünkü sen de, başka bütün insanlar gibi bir dereceye kadar Hügo, bir dereceye kadar Kabil'sin.»
Sayfa 207Kitabı okudu
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.