Öldürmeyeceksin
Kemal KutluÖldürmeyeceksin Gönderileri
Öldürmeyeceksin kitaplarını, Öldürmeyeceksin sözleri ve alıntılarını, Öldürmeyeceksin yazarlarını, Öldürmeyeceksin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Korkuyu duymayan adam mı vardır şu dünyada bre avanaklar? Yok savaşçı değillermiş de, o yüzden korkmuşlarmış! Ben savaşçıyım işte! Sakalımın teli sayısınca vuruşmaya girdim çıktım. Korkmadan atlattığım bir tek çatışma olmamıştır belki de... Korkudan utanılır mı bre? Korkaklıktan utanılır... Korkunun esiri olmaktan utanılır.»
Sayfa 545Kitabı okudu
Halk hizmetinde bir görevin sorumluluğunu yüklenmek, Süreyya yıldızından düşmekten daha çetindir.
HZ. MUHAMMED
Sayfa 529Kitabı okudu
İnsanoğlunu, zorluklara dayanacak güçte yarattık.
KUR'AN-I KERİM, Beled S. 4'üncü A.
Sayfa 506Kitabı okudu
«Üzerlerine bizim yazmadığımız, fakat kendilerinin gûya Allah rızası için ortaya attıkları rahbaniyete bile gereği gibi uymadılar,» diye Rainald mırıldanarak tekrarladı. «Ne doğru... Ne kadar gerçekçi... Ulu Tanrı, insanları, kendi adına konuşanların baskısından korumak için buyurmuş bunu. Kutsal kitabın; din esaslarının, kötü niyetli kişiler elinde çıkar araçları gibi kullanılmasını önlemek için buyurmuş. Konuşsana Adam... Beni desteklesene...
Sayfa 442 - Hâdid Sûresi (27)Kitabı okudu
Metin ol... Güvenilir bir tek dostun varsa, en azından yaşamaya devam edecek kadar güçlüsün demektir.
Sayfa 428Kitabı okudu
Kitaaappppppppp
Rainald başını dikleştirmeye çalıştı. Ne kadar da yorgun ve bitkindi... Ama yer yüzüne başka dünyalardan inmiş bir devle bile vuruşmaya hazırdı. Bakışlarını, oturan veya ayakta duran Türk beylerinin, subaylarının üzerinde gezdirdi. İçlerinden birini seçmek ve teke tek vuruşmaya çağırmak kolay değildi. Hangisiyle göz göze gelse, bir sonrakine yönelmek zorunda kalıyordu. Çünkü derinine inmeye çalıştığı çift çift, renk renk gözlerin hiçbirinde meydan okuma bulamıyordu. İncelemeye çalıştığı o yüzlerde dostluk, kardeşlik, garip bir yakınlık ifadesi seziliyordu. «Onlardan birini er meydanına sürüklemek, yenmek ve sonra da bağışlamak isterdim,» diye düşündü. «Ama başarabileceğimden hiç kuşku duymadığım böyle bir işe nasıl girişebilirim ki, hepsi bana eski bir arkadaşı, can ciğer dostuymuşum gibi bakıyor! Hangisini ötekinden ayırd edebilirim?»
Sayfa 427Kitabı okudu
Rainald dayanma gücünü yitirmek üzereydi. «Hayatım boyunca bir çok defalar, başkaları tarafından takdir gören iyilikler yaptım sanıyordum,» diye düşündü. Meğer ne önemsiz şeyleri hazineleştirmişim... O ak sakallı adam... Belki yüz yaşında vardı... Ben iki yüz yıl bile yaşasam, onun kadar cömert olamam Torunlarımın kanına girenlere komuta eden birini bağışlayamam. Tanrım... Neden beni böyle eksik yarattın? Neden karşıma sık sık, noksanlığımı oranlayabileceğim kişiler çıkarıyorsun? Bu şartlar altında yaşamanın ne tadı var?»
Sayfa 426Kitabı okudu
And olsun ki, İnsanoğlunu Biz yarattık... Nefsinin kendisine neler fısıldadığını iyi biliriz. Biz, ona şah damarından daha yakınız!...
KUR'ANI KERİM, Kaf Suresi, 16 ncı Ayet.
Sayfa 413Kitabı okudu
Nefret ve kin yarası bir kez deşilmiş, bağnazlığın ve mesnetsiz kan düşmanlığının giriştiği hoşgörü katliamı başlamıştı. Bulaşıcı hastalıkların en korkuncu olan kin, belki insanlık tarihinin sonuna kadar yüreklerde yanacaktı.
Sayfa 412Kitabı okudu
«Bundan sonra hiç bir şey beni şaşırtmayacak,» diye düşünüyordu. Zaten insan oğlunun hiç bir haline, hiç bir tutumuna hayret etmemek gerektiğini bilmem gerekirdi.»
Sayfa 411Kitabı okudu
«Neden kaleyi silah zoruyla almadığımı merak ediyorsun değil mi? Elimden geldiği kadar kan dökülmesini önlemek istedim. Askerimiz Haçlıyı insan dışı, yabani bir kişi saymakta, ona diş bilemektedir. İzin versem hiç kuşkusuz kaleyi ele geçirirlerdi ama... Bize, yâni Türk'e ve Müslümana yakışmayan şeyler de yaparlardı. O kızgınlıkla belki bütün düşman sürüsünün kökünü kazırlardı. Bu hak mıdır beyler? Bizler kasap mıyız, yoksa şanlı şerefli askerler mi? Kılıcımız adalet kılıcı olmasa, onu kuşanmaktan onur duyar mıydık?»
Sayfa 385Kitabı okudu
Bir topluluğa olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.
KUR'ANI KERİM, Maide S. 16 ncı A.
Sayfa 382Kitabı okudu
Max, ilk gördüğü günden beri bu kara boncuk gözlerden ve kıllarla kaplı surattan ürkmüş, onun yumuşak ve sâkin duruşu gerisinde saklanan fırtınalı kişilikten çekinmişti. Ama şimdi kaynağı belirsiz hislerle uğraşacak vakti yoktu. Adam'a yüz vermedi. Omuzlarını silkti
Sayfa 379Kitabı okudu
Taraflardan her ikisi de Yaratıcı'nın kendi dillerindeki adını anıyor ve O'nun adına vuruştuklarını iddia ediyorlardı: ALLAH ALLAH ve DIEU LO VULT sesleri birbirine karışıyordu. Tıpkı insanoğlunun ilk kurban etlerini yakması sonunda göğe yükselen zifirli, siyah dumanlar gibi, çağın gereği olarak Tanrı yoluna kurban edilenlerin taze kanlarından tüten buharlar da göğe yükseliyordu.
Sayfa 371 - Dieu Lo Vult: Tanrı böyle istiyor.Kitabı okudu
Laçin, kendisine hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bir iki saniye süreyle yerinden kımıldayamadı. İşte... Dereler gibi kanın akacağı, sayısız insanın hayata veda edeceği, sevdiklerinin yolunu gözleyen nice zavallının yüreklerini dağlayacak olan bir savaş gözlerinin önünde başlamıştı. İnsanlar; Adem'le Havva'nın torunları, birbirini yiyordu. Oysa Allah buyurmuştu: ÖLDÜRMEYECEKSİN!
Sayfa 371Kitabı okudu