Ölesiye Sevmek sözleri ve alıntılarını, Ölesiye Sevmek kitap alıntılarını, Ölesiye Sevmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Olay kovalamayı seven heyecanlı bir okuyucu Suç ve ceza 'yı okurken Raskolnikov' un işlediği cinayete kendini kaptıracak ve Katerina İvanovna'nın romana iğreti bir biçimde konulmuş gibi duran varlığındaki derin felsefeyi gözden kaçırabilecektir.
Bilinç kendini iki yokluk arasında kurar. İnsan olmak bir
yokluktan bir başka yokluğa gitmektir ya da daha doğrusu
gidiyor olmaktır, gider durumda olmaktır. Ölüm yokluktan
başka bir şey olmadığına göre iki ölüm arasında varolmak
da diyebiliriz buna. İnsan bir yokluktan çıkar gelir ama bilinç
bir yokluktan doğmaz, o dünyadan, tarihsel dünyadan,
bir bakıma tarihin kendisinden doğar. İnsanlık tarihtir, birey
olmak insanlıkta olmaktır. Bilinç doğrudan doğruya doğal insani
bir ortamda oluşur, daha geniş çerçevede bir tarihte
varlığına ve anlamına kavuşur.
Ölüm bilincin son korkusu. sor sınırı. son engelidir. Ölüm bilinç için yalnızca bir son değil aynı zamanda bir başlangıçtır: bilinç kendini kurmaya ya da oluşturmaya başlarken yavaş yavaş ölümün sezgisine ulaşır, sonra ölümü kaskatı bir gerçeklik olarak karşısında bulur, kendini kendine ve dünyaya göre geliştirirken daha başlarda ölümle yüzyüze gelir. Ölüm her şeyden önce bir korkudur. Ölüm korkusunu düşündüğümüzde ya da basitçe ölümü ölüm olarak düşündüğümüzde yaşamın anlamı değişir ya da renk değiştirir. Bilincin yaşam serüvenini anlatırken öle öle yaşamak ya da ölümle yüzleşe yüzleşe yaşamak diye bir şeyden sözedebiliriz. Yaşamak biraz da kendini ölüme göre kurmak ya da ölümün belirleyiciliğinde oluşturmaktır. Gerçekte olmayan, olmaz gibi ya da yok gibi duran. hep yok olan ama her zaman varlığını duyuran şeydir ölüm. Bu yüzden ölümle ilgili duygularımız çelişkilerle örülmüştür. Gerçekte ölüm yoktur. onu kimse dünya gözüyle görmemiştir. kimse onunla görüşmemiş, onunla el sıkışmamıştır. Çünkü ölüm bir gerçeklik olmaktan öte bir tasarımdır.
Her yetkin bilinç kendinde bütün bir tarihin genel görünümünü ya da şemasını barındırır. daha doğrusu içiçe ikitarihi barındırır: hem insanlığın genel tarihini barındırır hem kendi kişisel tarihini barındırır.
Karamazof kardeşler'deki olay örgüsü
de, Suç ve ceza' daki olay örgüsü de, Madam Bovary' deki
olay örgüsü de çok ilginçtir. Kendinizi bırakırsanız olayla-
rın akışına kapılıp gidersiniz. Tehlike oradadır işte. Bunu ya-
parsanız asıl insan gerçeğinin Dimitri' nin vurdul u kırdılı dav-
ranışlarında, İ van' ın çok tutarlı görünen tutarsızlıklarında,
Alyoşa·nın dinginliğinde olduğu kadar hatta onlardan çok Sta-
retı Zosima·nın bilgeliğinde, yüzbaşının ve ölen oğlunun onur
savaşımında, Gruşenka'nın fahişe ruhuyla pek uyuşmayan
dosdoğruluğunda olduğunu görürsünüz
Dostoyevski haklıdır, insan güzelsiz yaşayamaz, yapamaz bunu. İnsanın güzel 'siz yaşamaya alıştığı yerde yaşam iyiden iyiye sorunlu duruma gelmiş demektir