Ölü Kent 2 Sözleri ve Alıntıları
Ölü Kent 2 sözleri ve alıntılarını, Ölü Kent 2 kitap alıntılarını, Ölü Kent 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Asansöre bindiğimizde boydan, aynadaki görüntü ile karşı karşıya kaldım.
Simsiyah giyinmiş bir adam ve ona uyum sağlayan kıyafetim... İlk defa onun yanına gerçekten de uyduğumu düşündüm Birgül ruhen de bedenen de. Oktar ve ben aynıydık. İstediğim evreye ulaşmış, onun hakimiyetinin yanında yer edinebilmiştim.
Sayfa 195 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Ölü Kent'e hükmetmek istiyorsun, öyle mi?"
"Fazla küçük düşünüyorsun," dedim ve masada ona doğru eğilip tane tane konuştum. Ben, sana hükmetmek istiyorum."
Sayfa 194 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Sen.. bunları nereden biliyorsun?"
Mütevazi bir şekilde gülümsedi ve beni korkutmak istemezmiş gibi ağır ağır konuştu.
"Çünkü senin önemsenmediği sandığın o vakitler, ben seni çok önemsiyordum."
Sayfa 60 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Teninin tadı, hatırladığımdan çok daha güzel, özlem dolu. Ateş alanında kalmış kurban gibiyim ama şeytanla anlaşma yapacak kadar da deliyim.
Sayfa 207 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Kim derdi, "Efnan Zahredar, 19 yaşında büyüyecek ve hayatını geri almak için bir adım atacak," diye?
Sayfa 35 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Oktar..."
"Güzelim!"
Gözlerindeki ışık yavaş yavaş sönüyordu. O an bütün yaşam fonksiyonlarım yok oluyordu sanki.
Sayfa 328 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Bir bomba bırakılmıştı onların yaşadığı kente. Adını ölümden almış bu kentin başındaki insanların ölüm serzenişi içinde bulundukları son noktaydı bu.
Sayfa 13 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Karşımdaki adam kimsesizdi. Kimliksiz ve bilgisizdi. Karşımdaki adam kandırılmıştı. Bu adam, sandığım aksine hiçbir zaman yalnız olmamıştı.
Oktar Hazzar... Oktay Hazzar...
Aslında tek insandı. Ama anlaşılan, iki karakterin de bundan haberi yoktu.
Sayfa 178 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Ölmedin mi sen şimdi?"
Dolmuş gece karası gözlerin içerisinde boğuluyordum sanki. Onun gözleri benim okyanusumdur. İçerisinde yüzmeyi bilmeyen bir balıktım. Gözlerine vuran o ışık ise ayımdı. Ona bakıp medet bekliyordum ama onun geceyi karası gözleri oldukça doldu, bense boğuldum.
Sayfa 95 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Şeytan aslında meleğe cehennemi, kaybettikleriyle öğretmiş.
Sayfa 228 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"O an, karşımda ki o adamın benim için her şey olduğunun farkına varıyorum."
"Sen öldükten sonra yaptırdım. Mezarın yoktu ama Ölü Kent'te yaşamın kaynağı olmalıydın," dedi gözlerini eve dikerken.
Nefesim o an, boğazıma dizildi. Kaskatı kesildim. Ardımda giderken bir arbede planlayan ben, Oktar'dan beklenmeyen bir şekilde örseleniyordum. Kahretsin!
Sayfa 199 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Ölü Kent'in Sen yokken en sevdiğim özelliği neydi, biliyor musun?" Dedi gözleri yeniden beni bulurken devam etti.
"Sokaklarında ölenlerin kanıyla çiçek açardı ve varlıklarından Doğan çiçekleri bile yutardı. Hatırlamazdı, " dedi ve gözlerimin içerisine kanımı donduracak kadar güzel baktı nokta çatık kaşları düzeldi, dudakları buruk bir gülümsemeyle yukarı kıvrıldı.
"Seni de yutmaya çalışmasın diye bu evi yaptırdım. Bir doğal afette ya da herhangi bir patlamada yıkılmaması adına her yerini zırhlarla döşettim. Çünkü sen, benim kilitlemeye çalıştığım ruhunla bile en temiz varlıktır ve buraya ait değildin."
Sayfa 202 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Efnan!"
"Oktar!"
"Ateşle oynuyorsun."
"Bana ateşle oynamayı sen öğrettin."
Sayfa 188 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Uzanıp ona dokunmak için bir hamle yaptığımda karnının yanındaki, hatırladığım dövmelerinin aksine yeni bir dövme takılıyor gözlerime. Küçük bir kız çocuğu var mezar taşının başında, kanatları olan.
Hayretle doğrulup daha dikkatli baktığım o yerde görüyorum mezar taşındaki tarihi: 28.11.2018
Benim öldüğümü sandığı o gün...
Sayfa 206 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu