Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhtasaru Tezkireti'l-Kurtubi

Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri

İmam-ı Şarani

En Eski Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri Gönderileri

En Eski Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri kitaplarını, en eski Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri yazarlarını, en eski Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahirzaman Alametleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmam Müslim'in Cabir (r.a.) den rivayet ettiği bir hadiste, Cabir şöyle demiştir: Ben vefatından üç gün önce Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem'den işittim. O, şöyle buyuruyordu: "Herhangi biriniz Allah Teâlâ'ya güzel zann besler bir halde olmaktan başka bir halde sakın ölmesin."
Sayfa 38 - Bedir Yayınları
Fudayl bin Îyaz, "İnsan sıhhatli olduğu zaman korku, ümidden daha faziletlidir. Fakat kendisine ölüm indiği zaman ise ümid, korkudan daha faziletlidir," derdi.
Sayfa 40 - Bedir Yayınları
Reklam
Zeyd ibni Eslem (r.a.) şöyle derdi: "Kıyamet günü (Mahşer yerine) bir kimse getirilerek: - Bunu cehenneme götürünüz, diye emrolunacak. O zat da: - Ya Rab! Namazlarım, oruçlarım nerede? diye soracak. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah: - Senin (dünyada) kullarımı rahmetimden ümidsiz bıraktığın gibi Ben de seni bugün rahmetimden kesip ümitsizliğe bırakıyorum," buyuracaktır.
Sayfa 41 - Bedir Yayınları
ölmek üzere olana "telkin"de bulunmak.
Şüphesiz telkinden maksat işte budur ki, Adem oğlunun kalbinde Allah'dan başka hiçbir şey yok iken ölmesidir. Nazar-ı dikkate alınacak şey, kalbe gelen şey ve kalbin amelidir. Ki, kurtuluş da onunla olur. Dilin hareketi ise, kalbde olanı tercemeden ibarettir. Eğer böyle olmasaydı dilin hareketinde hiçbir fayda olmazdı.
Sayfa 43 - Bedir Yayınları
İmam Müslim'in Ümmü Seleme'den (r.a.) rivayet ettiği hadiste Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz: "- Hasta yanında yahut ölüm halinde bulunan kimse yanma vardığınızda hayır (dua) söyleyiniz. Çünkü melekler söyleyeceğiniz sözlere âmin derler," buyurdu.
Sayfa 43 - Bedir Yayınları
İbni Mâce, Şeddad bin Evs'den (r.a.) rivayet ettiği hadiste Şeddad şöyle demiştir: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdu ki: "- Ölenlerinizin yanında bulunduğunuz zaman (onların) gözlerini kapatınız. Zira göz, ruhu, arkasından takip eder. Ve (ölünün yanında) hayır söz (yani dua kelimeleri) söyleyiniz. Çünkü ölen kimsenin ev halkanın söylediği dualara melekler âmin derler."
Sayfa 44 - Bedir Yayınları
Reklam
İmam Gazâli Keşfü Ulumi Ahire kitabında şöyle demiştir: "Ruh aşağıdan yukarı çıkarak boğazda beklediği sırada ona fitneler arzolunur. Şöyle ki: İblis, bilhassa bu haldeki insanın yanında yardımcılarını oturtup bu zatın aleyhine memur ederek kullanır. Şeytanın yardımcıları olan şeytanlar, kişinin yanına gelirler. Halbuki bu zat, o çok şiddetli
Sayfa 45 - Bedir Yayınları
İmam Müslim'in Ebu Hureyre (r.a.) den rivayet ettiği hadiste Ebu Hureyre demiştir ki, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Şüphesiz öyle adamlar vardır ki, uzun zaman cennet ehlinin amelini işler dururlar. Sonra onun bu ameli cehennem ehlinin ameli ile son bulup mühürlenir. (Yani sapıtır ve sapık halinde ölür). Yine öyle adamlar vardır ki, uzun zaman ateş ehlinin amelini işler durur da, sonra (kendisini düzelterek) onun bu ameli cennet ehlinin ameli ile son bulup mühürlenir."
Sayfa 50 - Bedir Yayınları
Tevbeyi Geciktirme Ey Nefis..
İbni Mâce'nin Ebu Musa el-Eşari'den (r.a.) rivayet ettiği hadiste Ebu Musa şöyle demiştir: "Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizden, bir kulun, insanları tanıması ne zaman (nihayet bulup) kesilir? diye sordum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, (ölüm melekleri ile Berzah işlerini) gördüğü zaman da kesilir, buyurdu." Alimler, ölüm meleğini yahut da melekleri gördüğü zaman, dediler. Bu da Tirmizî'nin merfu olarak rivayet ettiği hadisin mânâsıdır ki, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah Taala kulun tevbesi (ruh boğaza dayandığı zaman) gargara, yani tereddüt etmedikçe kabul eder." İşte o zaman da kul gideceği yeri, rahmet mi veya azab mı, yakinen görür. Lakin o zaman da hem tevbe etmek hem de iman etmek, şeriat kitaplarında karara bağlandığı gibi artık fayda vermez. Bundan anlaşıldı ki, kulun tevbe etmesi (zamanı) ruhları alan meleği görünceye kadar uzatılmıştır. Bu, şahsın kalb damarı kesilip ruh, göğsünden boğaza doğru çıktığı ve ruhun gargara zamanında muayene (yani ölüm meleğini görmek) ve ölümün hazır olması da o zamandadır. İşte öyle ise her kula gargara ile muayeneden önce her günahdan dolayı tevbe etmesi vacib olur.
Sayfa 59 - Bedir Yayınları
Hasan-ı Basri şöyle der imiş: "Bizim istiğfarımız başka bir istiğfara muhtaçtır." İmam Kurtubi (r.a.), istiğfar etmek (yani Allah'tan mağrifet iste mek) Hasan-ı Basri zamanında böyle olursa, günahlara sarılmış ve asla ondan ayrılmaz vaziyette şu zamanımız insanlarının (Estağfirullah diye) istiğfar etmelerinin hükmü nasıldır? Halbuki kul'a zulm (eden kimsenin tevbesi helallik almadıkça) kabul olunmaz. Bununla beraber de elin de (doksandokuzluk) tesbih olup kalbi de ibret ve öğüt almaktan gaafil olduğu halde kendisinin günahlarına tevbe ettiğini iddia ediyor. İşte bundan dolayı İmam Ali bin Ebi Talib (r.a.) tesbihinde çabuk çabuk istiğfar çeken bir kimseyi görünce ona: "Bu yalancıların tevbesidir. Senin tevbenin de başka bir tevbeye ihtiyacı vardır, derdi."
Sayfa 60 - Bedir Yayınları
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.