Ölümlü Nesneler
José SaramagoÖlümlü Nesneler Sözleri ve Alıntıları
Ölümlü Nesneler sözleri ve alıntılarını, Ölümlü Nesneler kitap alıntılarını, Ölümlü Nesneler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İhtiyar yaklaşmakta olduğu sandalyeye şöyle bir bakıyor, bakınca gördüğü şeyin sandalye olup olmadığını bilemiyoruz tabii. Çünkü şimdiye dek binlerce kez oturup kalktığı sandalyenin artık gözüne çarpmıyor olması mümkün. Tabii bu kendi hatası değil. Zira hep böyle olur; insan sadece kendisinin oturmaya yetkisi olan sandalyeleri görmez olur.
Sayfa 19 - Kırmızıkedi Yayınları
"Mücadele etmeden teslim olsak, hemencecik pes etsek yaşamanın ne anlamı kalır ki?"
Sayfa 19Kitabı okudu
Fakat intikamlar daima geri teper ve en çok acıyı intikam isteyenin kendisi çeker.
Sayfa 88Kitabı okudu
Şu aptal ambargo yok muydu: panik, saatlerce süren bekleyişler, onlarca arabadan oluşan benzin kuyrukları...
Sayfa 36Kitabı okudu
"Tarih boyunca tüm krallar ne dedilerse haklı çıkmışlar, kr al olmayanlarsa hep bu haklılığın gölgesinde kalmışlardı."
Sayfa 51Kitabı okudu
"Saçların arasında zar zor belli olan sivrisinek ısırığından hallice bir yara var sadece; ölüm içeri buradan girebilirmiş gibi gelmiyor insana. Oysa çoktan girdi bile."
Sayfa 31Kitabı okudu
"Cehennem, insanların gözünün önünde böyle bir yer olarak canlansaydı fena mı olurdu."
Sayfa 22Kitabı okudu
"Sandalye devrilmesine devriliyor, buna artık şüphe yok, ancak bizim tek isteğimiz o devrilme anını yaşamak."
Sayfa 15Kitabı okudu
"Ancak zamanlar değiştikçe arzular ve nitelikler de değişir ve arzular ne kadar kuvvetli olursa olsun kusursuz olan şeyler zamanlara yenik düşerek kusursuzluklarını kaybeder."
Sayfa 10Kitabı okudu
SENTOR
Dünyanın tavrı değişmiş ve zulüm görüp kovalanmaya başlayan sentor kaçıp saklanmaya mecbur kalmıştı. Başka varlıklar da aynı kaderi paylaşmışlardı: tek boynuzlu at, chimeralar, kurt adamlar, keçi ayaklı adamlar, boyları köpekten küçük, ama tilkiden büyük olan karıncalar. Bu halk on insan nesli boyunca insanlardan uzakta, terk edilmiş topraklarda yaşamıştı. Fakat zaman geçtikçe terk edilmiş topraklarda yaşamak da imkânsızlaşmış ve bu varlıklar dört bir yana dağılmıştı.
Sayfa 120Kitabı okudu