Ölünün Yeri kitaplarını, Ölünün Yeri sözleri ve alıntılarını, Ölünün Yeri yazarlarını, Ölünün Yeri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aynur okuyacaktı. Okudu da. Hem okullar okudu hem de... Okumadığıma sonraları çok pişman oldum ya neye yarar. Yok, yok Cem Karaca şarkısı gibi olmadı. Kimse sen çıraksın çırak kal demedi. Ben kendi kendime yandığımla kaldım. Aynur sınıflar geçtikçe büyüdü, ben aktım ama taşamadım. Sonra anasına ana dediğime nasıl? Ne keşkeler geçti içimden yıllarca. Umut; demli çayın altındaki kısık ateş gibi hep varmış demek ki. Onca çay siparişinin arasına “Akşama kardeşine görücü gelecek sen de gel istersen...” lafını sıkıştırdığın gün; çıraklığım boyunca kırmadığım bardağı kırmıştım. Bir tepsi çay yere saçılmış sen yandın mı evladım diye soğuk su yetiştirmiştin. Herkesin halini şıp diye anlayan ustam, halim o zaman mi malum oldu sana? “Vah evladım yandın mı?” dedikçe suyu dışıma döktün, oysa yangın... O akşam takıldı benim bu laf dilime "Sen ne dersin abisi? Siz nasıl münasip görürseniz, hayırlısı olsun...” Hayırlısı oldu Aynur için. Ben ondan sonra bardak kırmayı çoğalttım galiba. Ustam git biraz dinlen istersen deyince canıma minnet, ayrıldım. Neden sonra helallik isteyip gelip burayı açtım.
Çok şey istemiyorum aslında, bahçeli bir ev istiyorum. Anadolu'da tenha bir ova kenarında, ikindi vakti tüm ovayı görecek kadar yamaç bir yerde, mütevazı, bahçeli bir ev.