Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olympos Tanrılarının İntiharı

Haydar Ersöz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Onların her şeyini tahrip ettik. Felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye İnanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için olgun hale geldiler.
Sayfa 8 - Phoenix Yayınevi
Alman kültürü
Babacığım, Almanlar yeryüzünün en kuralcı insanları. Yasalar ve toplumsal kurallar ilahi birer emir gibi kabul görüyor. Bu geleneği toplumun huzuru, istikrarı için bir noktaya kadar anlayışla karşılamak mümkün. Ancak bazıları var ki; sanki özel olarak hayatı işkenceye çevirmek için yaratılmış. Bu tipler hele bir de memursalar, makam ve yetki sahibiyseler, engizisyon sorgucusu kesiliyorlar. Bu adam da o cinstendi. Yıllar önce Polonya’dan kaçıp gelmiş, soydaş olarak o makama getirilmiş. Topluma sonradan girmenin sıkıntısının, kendini ispat ve kabul ettirme çabasının, adamın üzerinde yarattığı tahribat hemen göze çarpıyor. Kır¬kından sonra olanların “en hızlı” Müslüman olmaları gibi, sonradan Alman olmanın verdiği hızla adam milletin, bilhassa yabancı-ların başına cellat kesilmiş. Belki de hâlen toplumda ve iş çevresinde kabul görmekte zorlanıyordu da yerini koruyabilmek için mecburen ince eleyip sık dokumak zorunda kalıyordu. Her neyse, sonuçta olan bize, benim gibilere oluyordu.
Sayfa 22 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan
Köpek gibi sevmeyi, bağlanmayı ne çok istiyorum bir bilsen! Sonra… Sonra vahşi bir kısrak gibi özgür, dörtnala koşmayı, kurtlar gibi uçsuz ormanların dingin sessizliğinde sevişebilmeyi, kartallar gibi yeryüzünü göğün derinliklerinden seyretmeyi ve karıncalar gibi ölesiye çalışıp paylaşmayı ne çok istiyorum. Yabanilik, ilkellik ne kadar namuslu, ne kadar insanca değil mi? Bu medeniyet bana ne kadar yabancı biliyor musun? Medeni, modern hiç dostum olsun istemiyorum. Modernler dost olmazlar ki zaten, onlar hesap yaparlar. Köpekler hesap yapmayı bilselerdi, insanların ya¬nında kim kalırdı acep! Biliyor musun babacığım, insanoğlu canlıların en haysiyetsizi. Kendimi bukalemun gibi hissediyorum. Kış ortasında sokakta kalma korkusu, gurura, öteki yüzümü de karartma duygusuna ağır bastı.
Sayfa 36 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
Türk Kültürü
Babacığım, hiçbir dil yoktur ki doğrudan olumsuzlama olan bir söz, bu kadar derin ve çok güçlü olumluluklarla yer değiştirmiş olsun. Mesela hayırsever sözünü olduğu gibi Almancaya çevirsek, neinsever gibi “absürt” bir kavram çıkar karşımıza. Sadece bu kelime bile bizim insanımızın dünyaya ve yaşama bakışının ipuçlarını vermektedir. Hiçbir Türk yoktur ki “hayır”ı reddetmek anlamında yüzü kızarmadan ya da zorluk çekmeden, gönül rahatlığıyla kullanabilsin. Bunun için Türkler gönülsüz olduklarında doğrudan “hayır” demek yerine gerekçeler arar, bahaneler üretir, kıvırtır, ancak yine de hayır diyemezler. Eğer bir Alman gibi gönül rahatlığıyla “hayır” diyebilen bir Türk varsa, Türk özünü yitirmiş demektir. Bundan dolayı atalarımız, “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara,” demişler.
Sayfa 32 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
Birey olma
Bütün albenili argümanlarına rağmen Avrupa insanı ise birey olma uğruna hep çatışmış, kavga etmiş. Önce Tanrı’sına, sonra topluma, ailesine ve giderek kendisine yabancılaşmış. Batı felsefesinde Tevrat’tan bu yana geçen dört binyıllık gelişme ve tartışma süreci, Gutlaşmış ruhun içine düştüğü çöküş, çözülme ve parçalanmadan kurtulma savaşının tarihi olmuş.
Sayfa 156 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
Kadın-erkek eşitliği, kimin daha çok bulaşık yıkadığına indirgendi mi, o ilişki tehlikeye girmiş demektir, hayır gelmez, kurtuluşu yoktur gayrı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.