Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Omni - Yaradılışın Dört Prensibi

John L. Payne

En Yeni Omni - Yaradılışın Dört Prensibi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Omni - Yaradılışın Dört Prensibi sözleri ve alıntılarını, en yeni Omni - Yaradılışın Dört Prensibi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insanın hayatındaki en önemli ilişki;
Bir insanın hayatındaki en önemli ilişki, kendisi ile olan ilişkisidir Neden birçoğumuz eşruhumuzu bulma umuduyla “tek gerçek sevgiyi” arayıp dururuz? Sizin aradığınız şey kabullenilmektir. Bu “tek gerçek sevginin” sizi koşulsuz bir biçimde kabul edeceğine inanırsınız. Sizin onu arayışınız aslında kendinizi kabullenme arayışınızdır. Her bir ilişki size kendinizi tanımanız için yeni bir fırsat vermek amacıyla yaşanır. Siz ancak kendinizi tanıdıktan sonra kendinizi kabul edebilir ve sevebilirsiniz. Tek gerçek sevgi kendini sevmektir, başka bir sevgi yoktur! Kendinizi sevdiğinizde tam bir kabullenme hali içinde olursunuz. Siz kabullendiğinizde, dünyaya ve onun içindeki her şeye direnmeyi bırakırsınız. Direnmeyi bıraktığınızda her şeyin olduğu gibi olmasına izin verirsiniz Sevgiyle bir olursunuz.” - John L. Payne “Omni - Yaradılışın Dört Prensibi”
Arzunun meyveleri toplanmaya başladı
"Bir bireyin inanç sisteminde kökten değişiklikler yapması genelde zordur ve aynı şey büyük gruplar ya da bir ulus için de geçerlidir. Ancak, belli bir toplumda değişim için derin bir arzu varsa, o zaman değişim meydana gelecektir."
Sayfa 160
Reklam
Kendi ana-babamızı biz mi seçeriz
"Tüm ruhlar kendi ana-babalarını seçerler; bu kuralın bir istisnası yoktur. Bir ruh sadece ana-babasını ve cinsiyetini seçmekle kalmaz, doğacağı ülkeyi, toplumu, kültürü ve hâkim olacak koşulları da seçer. Bu seçim ruhun o enkarnasyonda kazanmak istediği deneyimlere göre yapılır."
Sayfa 151
Dünyaya gelişe farklı bir bakış
"Örneğin, bir çift sadece zengin olma ve mesleklerinde ilerleme üzerinde odaklanmışlardı. Bu kendi içinde olumsuz bir şey değildir. Ancak, onlar insan olarak değerlerini sadece maddi gelirleriyle, malî ve toplumsal statüleri ile ölçüyorlardı. Her ikisi de dostluklar oluşturmakta zorlanıyorlardı, çünkü başkalarını toplumsal ve malî mevkilerine
Sayfa 155
"Birçok yaşlı ruh para ile mücadele eder. Yaşlı ruhlar, genelde bu dünyaya ait olmadıklarını ya da bu dünyada bulunmak istemediklerini hisseder, bu hisle boğuşurlar. Çoğunlukla, bu yaşlı ruhlar ailelerine yabancılaşır ya da kendilerini o aileye uymayan bir 'kara koyun' gibi hissederler. Bunun nedeni, birçok yaşlı ruhun aile üyelerinin çoğunun kendilerinden daha genç ruhlar olduğu ve böylece farklı bir odağa ve yaşam görüşüne sahip olduğu ailelerde doğmuş olmalarıdır. Bu senaryonun seçilme nedeni, yaşlı ruhların son enkarnasyonlarında kabullenme yolunu seçmeleridir. Eğer kişi kendisini ailesinden ayrı hissediyorsa, kendisini gezegene de bağlı hissedemez, orada bir temele sahip olamaz, köklenemez. Bu ruhlar için maddi dünyada tezahür etmek zordur, çünkü orada tamamen mevcut olamazlar. Ancak, aydınlanmak, bir yandan fiziksel olmayan dünyanın 'tamamen' farkındayken, Dünya katında 'tamamen' mevcut olmayı, her iki dünyayı 'eşit şekilde' dengelemeyi ve kabul etmeyi içerir. Bu, aynı zamanda, size kendilerini, yani bu enkarnasyondaki öğreniminiz için gerekli genetik yapıyı sunmuş olan ana babaya saygı göstermek anlamına gelir."
Sayfa 108
"Yaşadığımız tüm talihsizliklerin özünde iki inanç vardır: 'Ben güçsüzüm' ve 'Ben sevilmiyorum'. Bu iki inanç insanlığın çoğunluğunun deneyimlediği yaşamların metin yazarı olmuştur. Bu inançlar fiziksel boyutta aşmaya çalıştığımız büyük 'yalan' ya da illüzyondur."
Sayfa 91
Reklam
"Eğer siz bir başkasını (davranışını) onaylamıyorsanız, açık bir biçimde 'neyseniz, o' olamıyorsunuz demektir. Onaylamama daima yoksunluğu işaret eder!"
Sayfa 57
Bağışlamak
"Bağışlamak diğer kişinin yapmış ya da söylemiş olduğu her şeyin pekâlâ olduğunu söylemek değildir. (...) Sizin dışınızda kendini size zorla kabul ettirebilecek bir şey yoktur. Deneyiminizdeki her şey siz dikkatinizi ona yönelttiğiniz için oradadır. Eğer incindindiğiniz zamanları hatırlar ve o incinmeden söz edip durursanız, o zaman aynı acıyı kendinize daha fazla çekersiniz. Eğer ihanete uğradığınızı hatırlarsanız, o zaman daha fazla ihanetle karşılaşabilirsiniz. Eğer terk edildiğinizi hatırlarsanız, o zaman daha çok terk edilebilirsiniz."
Sayfa 46
"Arzularınızın anında tezahür etmemesinin esas nedeni, aslında tek nedeni, siz onları isterken, hatta onlar hakkında düşünürken, başka düşünceler de sunmanızdır. Bu tümüyle düşüncelerinizin dengesine dayanır. (...) Eğer daha fazla istediğiniz şey sevgi ise, o zaman yaşamınız bu isteği düşüncelerinizin dengesine uygun olarak yansıtacaktır."
Sayfa 45
"Yaşamınıza bir şey çekmek istediğinizde, ama o şeyden yoksun olduğunuzu düşünmekten başka bir şey yapmadığınızda, o zaman Evren size düşündüğünüz şeyin daha çoğunu, istediğinizi söylediğiniz o şeyin daha fazla yoksunluğunu getirmekten başka bir şey yapamaz."
Sayfa 43
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.