Solmuştu onun hüzn ile simâ-yi berîni,
Bir ince tül altında duran zülf-i zerîni;
Akşamları enfâsına düşmüş uçuşurken
Sarmıştı o sâkin yüzü bir gölge semâdan
Dalmıştı o gözler ebediyetlere… Yorgun,
Yorgundu o gözlerle bakan rûh-ı melûlün;
Akşam gibi a’sabı geren reng-i garibi…
Sayfa 41 - Kapı Yayınları