En Eski On Dokuz Numaralı Oda kitaplarını, en eski On Dokuz Numaralı Oda sözleri ve alıntılarını, en eski On Dokuz Numaralı Oda yazarlarını, en eski On Dokuz Numaralı Oda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kişi bir başkasını gerçekten ve bütün benliğiyle seviyorsa, o zaman sona ermesi imkânsız olan ilişkinin bir tarafı gözü yaşlı bir elvedayla sırtını döndüğünde yıkılan şey aşktan fazlasıdır.
George "kalp ağrısı" sözcüğünün, bir kişinin ağrıyan bir kalbi günler ve geceler boyu, kendi durumunda da aylar boyu yanında taşıyabileceği anlamına geldiğini kavradı.
Hayatı sorgulattıran, kafanızda hayatın anlamını aramaya yönelik düşünceler uyandıran belkide gerçek kimliğinizi bulmanızı sağlayan bir kitap.. Mükemmel..
Hikayeler gerçekten etkileyici ve bir durup düşünüyorsunuz özellikle de on dokuz numaralı oda hikayesi benim En en etkilendiğim hikayeydi... Özellikle hanimefendi arkadaşların okuyup kendilerine nasıl davrandıklarıni sorgulatan.. beyefendilerin de hanımlara nasıl davrandıklarıni düşündüren.. Özgürlükleri kısıtlanmis mi yoksa kadınlar kendileri mi bu kadar taviz vermis.. NEFES ALDIĞINIZI HISSEDEGINIZ BİR KİTAP..
... "Senin yeterince işin var," diye diretti adam. "Temizlik ve yemek yapmak, sonra da bütün gün dışarıda çalışmak."
"Erkekler" dedi kadın, iyi niyetli ama baştan savan bir bütün çekme hareketiyle.
"Bunun hiç anlamı yok," diye karşı çıktı adam, nefesini harcadığını bilerek. Rose on altı yaşına basıp onun yerini alabilecek duruma gelene dek karısı çalışmakta ısrar etmişti. "Kadınlar bağımsız olmalı," demişti. Şimdi de Rose, "Bağımsız olmaktan hoşlanıyorum," diyordu.
Jem şöyle dedi: "Kadınlar. Kadınların tek istediğinin onları elinde tutacak bir erkek olduğunu söylerler, ama sen ve annen, çalışmamanız gerektiğini söylediğimde sizi bir şeyden alıkoymaya uğraşıyormuşum gibi devam ediyorsunuz."
"Kadınlar aşağı, kadınlar yukarı," dedi Rose. "Kadınları bilmiyorum. Tek bildiğim, kendi düşündüğüm şey."