"Ben eskiden doğumla birlikte hayatın başladığını sanırdım. Ama aslında doğmak ölümün başı öyle değil mi? Bu dünyaya geliyorsun ve yaşadığın her saniye ölüme daha da yaklaşıyorsun. Doğduğun anda ölümün de yaratılmış oluyor aslında."
"Ona bakarken, bana gülümsemişti. Ama dostça bir tavırdan ziyade, ben bir fotoğraf makinesiymişim ve o da bana poz veriyormuş gibi bir tavır takınmıştı."
Ve özellikle yeryüzü ışıyana kadar çalıştığım geceler beni yorgun, garip ve ürpertici bir hale sokuyordu. Bu sayede Üç Şeyi geride bırakabiliyordum.
Üç Şey: Korku, umut ve çöküntüydü.