Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyal Psikoloji Bağlamında

Önyargı ve Din

Mustafa Ulu

Önyargı ve Din Gönderileri

Önyargı ve Din kitaplarını, Önyargı ve Din sözleri ve alıntılarını, Önyargı ve Din yazarlarını, Önyargı ve Din yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültürlerarası ve karşılaştırmalı dini inançlar açısından ön yargı ve din ilişkisini incelemeye yönelik girişimler, kullanılan ölçme araçları ve seçilen örneklem grupları geniş ölçüde farklılık gösterdiği ve bazen de bulgular çalıştığı için sıklıkla sorunlu olmuştur ve bu alanda aynı ölçüm araçlarını ve karşılaştırılabilir örneklemleri kullanan ve belirli ön yargı türlerini kapsamlı olarak inceleyen daha fazla kültürelarası araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Sayfa 126Kitabı okudu
İnsanlar, kendilerine benzeyen insanları severler ve onlarla birlikte vakit geçirmekten hoşlanırlar. Bu yüzden de genellikle kendileri ile aynı sosyo-kültürel gruplara mensup insanlarla ilişki kurma eğilimi gösterirler. Bunu yapabilmek için de başka gruplara mensup insanları karakteristik özelliklerini tahmin etmek için de dikkatli bir şekilde incelerler. İncelemelerin yeterli bilgiyi vermediği durumlarda nereli olduğu, hangi mesleğe sahip olduğu vb. sorularla biri hakkındaki bir kalkıp yargıların oluşması için veri toplamasına çalışılmaktadır. bu yaklaşımın arka planında ilişki kurulacak insanı yakından tanımak o bireysel güvenliği tehdit edici durumların ortaya çıkmasından duygulan endişe yer almaktadır.
Reklam
Günlük yaşamda bireyler, kendilerini ve başkalarını belli özelliklere göre farklı gruplara ayırmaktadır. Bu süreç ise içinde sosyalleştiği ortamın da etkisiyle "bizden-bizden değil" ayrımıyla başlamaktadır. Sonrasında ise olgunlaşma ve gelişimin etkisiyle "ben-onlar" ayrımı oluşmaktadır. Sosyal dünyayı bu şekilde ben ve onlar şeklinde algılamaya başlamak, diğer birey ve gruplara karşı önyargının meydana gelmesinde önemli bir işlev üstlenmektedir. Son olarak ise bireyler, kendilerini belirli grupların üyeleri olarak görmekte ve mensubu olduğu grubun değer ve yaklaşımları ile diğer grupları değerlendirmektedir. Bu ise "biz-onlar" ayrımına sebep olmaktadır. Bu ayrımı ilk ortaya çıktığı yer ise içinde doğduğu ve büyüdüğü ailedir.
Kalıpyargılar ve önyargı, insanların dünyayla ilişkilerinde kullandıkları sosyal bilişsel süreçlerden de kaynaklanabilmektedir. İnsanlar, sosyal dünyayı organize etmek ve anlamlandırmak için şemalar ve bazı bilişsel kısa yollar kullanmaktadırlar. Bu bilişsel süreçler, diğer insanlar hakkında doğru ve faydalı sonuçlar elde etmek için kullanılıyorken bazen de hatalı kalıpyargılar da oluşturabilmektedir.
.. ebeveynlerinin sevgi ve bağlılığını güvenceye almak için sert disiplin yöntemlerini kullandıkları ailelerde yetişen çocuklar, itaat hem sosyal hem de fiziksel cezalandırma yoluyla sağlandığı için ebeveynleri ile sevgi-nefret ilişkisi geliştirmekte ve bu da kayda değer bir şekilde çalışmayı yaratmaktadır. Ortaya çıkan bu çatışma ise hem ebeveynlerini ve tüm otorite figürlerini idealize ederek ve onların nefretini daha zayıf diğerlerine yönlendirerek çözülmektedir. Ancak çocukluk döneminde ağır bir şekilde cezalandırma sonucunda erken yaşlarda otoriteye boyun eğme öğrenilmiştir. Bu dönemde öfke ve endişeyle dolu olan çocuklar, ilerleyen dönemlerde günah keçisi arayan, düşmanlık ve saldırganlık sergileyen yetişkinlere dönüşmektedirler.
İnsanların karmaşık ve tehlikelerle dolu dünya ile baş etme stratejilerinden biri olarak sosyal psikoloji literatüründe yer alan Adil Dünya Hipotezi'nde dünyanın adil bir yer olduğu, insanların hayatta hak ettiklerini yaşadıkları; kötü şeylerin kötü insanların başına, iyi şeylerin ise iyi insanların başına geldiği varsayılmaktadır.
Reklam
Önyargı psikolojik açıdan genellikle şüphe, korku ve güvensizlik duygularından ya da düşük öz saygı ve öz değerden kurtulmada işler görmektedir. Örneğin dünyanın büyük bölümünde insanlar düşük öz saygı ya da öz-değerden, aşağılık olarak gördükleri gruplardan hoşlanmadıklarını ya da nefret ettiklerini söyleyerek ve bazı önyargılar geliştirerek kurtulmaya çalışmaktadırlar (İslam & Hewstone, 1993). Ön yargı aynı zamanda insanların güçsüzlük, yetersizlik vb. duygularla baş etmek ve öfkeden kurtulmak için hedef bir grubu, günah keçisi olarak kullanmalarına da izin vermektedir (Wade & Tavris, 2012).