Mısır dininin, hakkında daha önce konuştuğumuz kaypaklığından dolayı, yaradılış mitosu birçok biçime girmiştir. Ama tüm biçimlerinin altında, Nil'in taşkın sularının çekilirken bıraktığı mil üzerinde
güneşin etkisi temel deneyimi bulunmaktadır. Bir canavarın öldürülmesine ilişkin, daha sonra üzerinde duracağımız bir Mısır mitosu bulunmakla
"Zerdüşlüğe göre bu dünya iyilik ve kötülük tanrıları(ahura mazda ile ahriman'ın)... İnsanların görevi bu savaşda iylik güçlerinin yanında yer almaktır. Bu savaş son yargı gününde (mahşerde) Ahura mazda'nın ergimiş metal selinin dünyayı kötülük güçlerinden tümüyle arındıracağı zamana dek sürecektir"
Herhangi bir toplumda mitosların varlığı iki yoldan açıklanabilir; biri oraya yayılma yolu ile gelmiş olmalarıdır; ötekisi, benzeri durumlarla karşı karşıya kalan bir toplulukta, düşgücünün, öteki topluluktan bağımsız çalışmasının ürünü olarak, benzeri mitosların oluşması yoludur. Usener'ın araştırmaları, Tufan mitosunun dünyanın hemen her
"Tekvin (yaratılış) kitabı, Yakub'un seher sükünceye kadar iri bir adamla güreçtiği, güreşte uyruk başının incindiğini, güreştiği yabancıyı " beni mübarek kılmadıkça seni bırakmam" değişi, yabancının "artık sana yakub değil, israil [Allah'la uğraşan] denilecek; çünkü Allah ile insanlarla uğraşıp yendin" dediği; Yakubun "Allahı yüz yüze gördüm ve canım sağ kaldı" diye o yere Penueli [Allahın yüzü] adının koyulduğu yazılıdır. İbranilerin bir koluna israiloğulları denilmesi bu ad değiştirmeye dayandığı gibi, Musevilerin ettin uyluk başının yemeyişleride bu kaynağa dayandırılır."
MİTOS TÜRLERİ
Ritüel Mitosları
Bu kitapta anlatılan mitoslar hakkındaki bilgilerimizin kaynağı olan metinlerin çoğunun, tapınak arşivlerinden geldiği iyi bilinen bir olgudur. Bu metinlerden, Nil ve Dicle-Fırat vadilerinde, tarımsal temellere dayanan oldukça gelişmiş kent uygarlıklarının yaşandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu metinler,