Fransızca muallimi Ahmet Rahmi Onur, 1893 yılında Osmanlı’nın en karışık ve ateş çemberi içinde olduğu bir zamanda dünyaya geldi. Altı yaşındayken babası muallim Mustafa Naci Efendi’yi kaybetti. Ailenin tek erkek çocuğu olarak 18 yaşında, Fransızca’yı kendi gayretleriyle Harput’taki bir Fransız’dan öğrendi, bu arada da Sultani Mektebi’ni bitirdi. Yine aynı yaşta, 1911’de Harput Rüşdiye Mektebi’nde başlayan öğretmenlik mesleği, kesintisiz 41 yıldan sonra, 1952’de Elazığ Lisesi’nden emekli olmak suretiyle son buldu.
Sultani Mektebi’nde okurken, öğrendiği Arapça ve Farsça bilgileriyle 1958-1961 yılları arasında Elazığ İmam Hatip Lisesi’nde Arapça, Farsça ve Kur’an-ı Kerim derslerine girdi. Ahmet Rahmi Onur, yabancı dil kabiliyetiyle, iyi bir Fransızca öğretmeni oluşuyla, hafızlığa çalışarak Kur’an’ı yarıya kadar ezberlemekle, kıraati iyi, dini bilgilerle mücehhez bir insan, atadan dededen irsi hattat olarak, estetik yönden hem Arap harfleriyle hem de Türk harfleriyle yazısı son derece güzel olan yetenekli bir insandır. 1970 yılında rahatsızlanmış, geçirdiği ameliyat sonrası, aynı yıl mart ayı sonunda vefat etmiştir.
Öğrendiği yabancı diller sayesinde, Fransızca, Arapça ve Farsça dillerinin gramerlerine hakim olarak bunlar arasında köprü vazifesi görmüştür. Öğretmenliği süresince dürüstlükten, adaletten ayrılmamış, iltimas ve kayırmacılığı kabul etmemiş, granit yapısından ödün vermemiştir. Bu yönüyle kendisinden feyz almış olan öğrencilerinden çeşitli mesleklere atılanlar, Ahmet Rahmi Onur Hoca’yı saygıyla ve minnetle anmışlar ve her vesileyle de bunu gerek şifahi gerekse yazılı halde ifade etmişlerdir. Rasim Küçükel, Prof. Kerim Sunguroğlu, Org. Bedrettin Demirel, Dr. Feyzi Selmanoğlu, Dr. Mehmet Tokmak, Dr. Mustafa Lüleci, Prof. Dr. Süleyman Ateş ve binlerce meslek sahibi şahsiyetler, hep Fransızca muallimi Ahmet Rahmi Onur’dan ders görerek yetişmiş mümtaz kişilerdir.
Harput ve Elazığ’ın ilk Fransızca muallimlerinden olan Ahmet Rahmi Onur hakkında böyle bir eseri meydana getirmekten maksadımız; onun hayatı, kişiliği, meslek hayatı hakkında söylenip yazılanları, kendisini tanımayanlara tanıtmak, tanıyanlara da hatırlatmak içindir. Elazığ’ın değerlerini, Milli Eğitim camiasına hizmet edenleri birer birer gün yüzüne çıkarıp ölümsüz kılar isek, eğitim ve öğretim politikasına da bir yol haritası çizmiş, onun geleceğini de aydınlatmış oluruz.
İşte Fransızca muallimi Ahmet Rahmi Onur zamanındaki; bilgi, yetenek, çalışkanlık, otorite, pedagojik yeterliliğiyle, sadece Elazığ’da şöhret yapmamış, İstanbul’da da gönderdiği öğrencilerinin olağanüstü başarısı sayesinde tanınmış, isminden söz edilen bir öğretmen haline gelmiştir.
