Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu'nun Halihazırının Tarihi (XVII.Yüzyıl)

Paul Ricaut

Osmanlı İmparatorluğu'nun Halihazırının Tarihi (XVII.Yüzyıl) Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı İmparatorluğu'nun Halihazırının Tarihi (XVII.Yüzyıl) sözleri ve alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu'nun Halihazırının Tarihi (XVII.Yüzyıl) kitap alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu'nun Halihazırının Tarihi (XVII.Yüzyıl) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Külliyen yalan
Türkler, hakimiyetleri altındaki memleketleri muhafaza etmek için, silah ve cebri kullanmaktan başka bir şey bilmezler. Onlar bu maksat için insanları öldürür, eyaletleri harap ederler, şehir ve köylerdeki ahaliyi doğdukları yerden kaldırıp, payitahta daha yakın bir yere getirir ve merhametsiz bir valinin idaresi altına korlar; medeni milletlerin insanları idare etmek ve fütuhatlarını emniyet altına almak için kullandıkları diğer bütün vasıtalar onlarca meçhuldür.
Sayfa 106 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Türkiye’nin Avrupa’daki en şerefli makamı Rumeli Beylerbeyiliği’dir.
Sayfa 87 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
Bugün Anadolu isyanlarının yakından incelenmesi göstermiştir ki; Anadolu’da kölece bir itaat hiç bir zaman görülmemiş, bilakis kolayca başkaldıran yiğit Oğuz akıncılarının ruhu, merkezi hükümetin demir istibdadına karşı her zaman uyanık kalmıştır. Halil İnalcık
Sayfa 15 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Buna ne demeli?
Osmanlı imparatorluğu’na tabi milletler tatlılıktan ziyade, istibdatla daha iyi idare olunduklarından; onları mümkün mertebe hükümdar otoritesinin hudut ve alanı içinde tutan vasıtaları kullanmak gerekmiştir.
Sayfa 106 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Padişaha yakın olan ve bütün ikballeri ancak ondan görenlerin bütün hayatları müddetince, kendilerine o kadar ihtimamla öğretilen itaat esası dahi, onları idare edenlerin ihtiras, ayrılık ve entrikaları yüzünden bozulabilir.
Sayfa 36 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Ah Ricaut ah:)
Bu ülkede (Osmanlı Devleti) Hristiyanlar’a davranış şeklinin barbar ve aşağılayıcı olduğu ve en sefil zanaatkarlarla halkın en aşağı tabakasının, aralarında en hatırı sayılır olanlara karşı hiçbir hürmetlerinin olmadığı doğrudur.
Sayfa 253 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
O, (hükümdar) bir kimsenin fazilet ve meziyetleri hakkında zati tecrübesiyle bilgi sahibi değilse, sırf kan asilliği, servet yahud yaltakçılığın önüne getirdiği kimseleri kullanmaya kendini mecbur görmemelidir. Herşeyde dirayet ve doğruluğu tercih etmesi ve kendi mukaddes otoritesini, onu tamamıyla devletin hayrı, şan ve zaferi için kullanan kimselerin eline vermesi lazımdır.
Sayfa 39 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Bir Hristiyan olan yazarın, İslam‘a bakış açısının kısırlığı...
Hristiyan dini, ayırt etmeksizin bütün insanlara karşı alçakgönüllülük, şevkat, yumuşaklık ve bağlılık öğrettiği halde; Müslümanlık kendi saliklerine, küffar adını verdiği kimselerin yalnız mezheplerine değil şahıslarına karşı da kin ve nefret beslenmesini telkin eder.
Sayfa 147 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Türkler, kötü bir ruhun güzel bir vücutta bulunmasının hemen hemen imkansız olduğu inancındadırlar.
Sayfa 40 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
....... Küçük bir şer, büyük bir şerden daha az tehlikelidir......
Sayfa 30 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
..... bana öyle geliyor ki (Türklerin) Hristiyanlar’a karşı zaferlerini, ordularında eksik olduğu iddia edilen ........... sefer esnasında şarap kullanımının, ölüm cezası gerektiren bir suç olarak yasaklanmış olmasına dayandırıyorum. Ordugahlarında bulunduğum sırada, oraya biraz şarap getirmiş oldukları için iki adamın idam edildiğini gördüm. Zira bu şarap perhizi onların askerlerini kanaatkar, uyanık ve itaatkar yapar, ayrıca ordugahta en ufak bir gürültü en ufak bir arbede duyulmaz. Ordu yürüdüğünde, geçtikleri yerlerin sakinlerinin yağmalandıklarından, karılarına kızlarına tecavüz edildiğinden, kendilerine en ufak bir kötülük yapıldığından şikayet ettikleri görülmez. ......
Sayfa 314 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
.... onlarda (Türkler) dağlardan alınıp, vadilere indirilmek bir ayıp değildir. Onlar hepsi nereden geldiklerini bilirler. Bilirler ki kil topraktan çıkar ve onun sahibi olan padişah, onu dilediği gibi yoğurur, çanaklar yapar ve bunları isterse muhafaza eder, isterse kırar. Onların arasında büyük bir mevkiden düşmekte hiçbir ayıp olmadığı gibi, mantar gibi bir anda yoktan ortaya çıkarak hükümdarın teveccühü sayesinde imparatorluğun en yüksek makamlarına, vezir-i azamlığa kadar yükselivermek de bir hayret mevzuu teşkil etmez.
Sayfa 77 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
İçoğlanlarının başlıca idmanlarından biri de manejdir. Bunda at üstünde güzel bir şekilde durmayı, atı ustalıkla kullanmayı, eyerden düşmeden ileri geri, sağa sola her türlü istikamete ok atmayı öğrenirler. Doludizgin koşarken bunu o kadar ustalıkla yaparlar ki hakikaten takdire değer.
Sayfa 42 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Gayr-ı memnun askerlerin eline ve onların cebir ve tahakkümleri altına düşmek, hudutsuz kudrete sahip hükümdarların daimi talihsizliği olmuştur.
Sayfa 36 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.