Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Lakapları

Erol Çağlar

En Eski Osmanlı Lakapları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Osmanlı Lakapları sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı Lakapları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devlet ve dine sadakatle ederdi hizmet peygamber emrini icraya kılardı gayret Bir özü doğru, sözü doğru muhibb-i bir devlet
giriş
Osmanlı Devleti; dil, din, renk, ırk ayrımı gözetmemiştir.Bu insanların arasında zenciler de vardır, beyaz yahut hadım edilmiş köleler de sakatlar da… “Kör”, “topal” lakaplı pek çok sadrazam devlet hizmetinde görev yapmıştır.Yani “Sen engellisin.” deyip de onu geri planda bırakmamıştır ve onları bugünün başbakanı seviyesinde, yani Osmanlı Devleti’nin ikinci adamı olabilecek seviyede görevlere layık görerek bu konuda hiçbir şeyden çekinmemiş, liyakati esas tutmuştur.Bu da bize Osmanlı’nın “Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz.Ama sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” hadis-i şerifini uyguladığını, bu konudaki hassasiyetini ve makam yahut rütbe işlerinde bu hadis-i şerifi göz önünde bulundurduğunu göstermektedir.
Reklam
İNCEKARA ABDULLAH AĞA
Meşhur bir Osmanlı topçusudur.Bu konuda çok mahirdir.Keskin nişancılığı, yani vuracağı hedefi ince görmesi sebebiyle muhtemelen bu lakabı almıştır.Bugünkü Avrupa ve Türk lisanıyla karşılaştırırsak kendisine “topçu sniper” ı diyebiliriz.Muhtemelen de esmer bir zattı, bu yüzden “Kara” lakabı da ona eklendi.
PAKÇAMÜEZZİN BALTACI MEHMET PAŞA
Baltacılar, sarayda hem ısınmak için kullanılacak hem de ekmek fırınlarında ya da hamamda kullanılacak odunları temin eden bir ocaktır.Bunların “Zülüflü Baltacılar Ocağı” diye de bir ocakları vardır.Baltacı Mehmet Paşa, buradan saray hizmetine girmiş. Sesi çok güzel olduğundan musikiye heves etmiş.Müzik talim etmiş, müezzinlik yapmış.Bu yüzden “Mehmet Halife” namını almış.Temiz yüzlü, akça pakça yüzlü olduğu için de “Pakçamüezzin” lakabını almıştır.Kaba işle uğraşan bir baltacının, müzikle ilgilenmesi çok enteresandır ve ecdadımız açısından gurur duyulacak bir hadisedir.
ARABACI ALİ PAŞA
Hışmına uğrayanları, bir araba yollayıp sürgüne gönderdiği için lakabı “Arabacı” ya çıkmış.
SÜHRABLI KAVANOZ NİŞANCI AHMET PAŞA
Çok şişman ve kısa boylu biriymiş.Aynı zamanda da kavuğu kafasında kavanoz kapağı gibi dururmuş.Halk onu kavanoza benzettiği için lakabı “Kavanoz” olmuş.
Reklam
Hekimoğlu Ali Paşa
I. Mahmut ve III. Osman dönemlerinde üç defa sadrazamlığa gelmiştir.Lakabı babasından gelmektedir.Babası, Venedik asıllı İtalyan bir mühtedidir ve Müslüman olunca “Hekimbaşı Nuh Efendi” ismini almıştır.
KALAYLIKOZ HACI AHMET PAŞA
Saflığıyla, süs ve gösterişe düşkünlüğüyle meşhurmuş.Renkli kavuk ve süslü elbiseler giydiği için “Kalaylıkoz” denmiştir.Kalay, bakırı parlatmak için kullanılır.Koz da Farsçada “ceviz” demektir.Bunu ceviz şeklindeki kavukları kalaylamak gibi düşünebiliriz.Yani kavuk şekillerini değişik formlara sokmak üzerine bir çeşit moda tasarımcılığı yapmış kendi usulünce.Bu yüzden “Kalaylıkoz” lakabını almıştır. Lakabıyla alakalı bir başka rivayette de babası kalaycılık yaptığı için bu lakabı aldığı söylenir.Sadrazamlığa tayini sırasında “koz bekçileri” odasında bekletildiğinden kendisine “Kalaylıkoz” lakabı verildiği de söylenir.Koz bekçileri, aslında “göz bekçileri” dir.Yani bekçilik yapan, gözcü askerlerdir.Sadrazamlık mührünü almaya giderken onların odasında bekletilmiş.Bu yüzden de “Kalaylıkoz” lakabı verildiği söylenir.
SÜRMELİ ALİ PAŞA
Gözüne sürme çekermiş, biraz da süsüne düşkün bir adammış.Bu sebeple, “Sürmeli Ali Paşa” diye meşhur olmuştur.
VARVAR ALİ PAŞA
Bosna’nın Dalmaçya kıyıları yakınındaki Prozor kazasına bağlı Varvar köyünden olduğu için “Varvar Ali Paşa” diye meşhur olmuştur.
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.