Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

3 Cilt Takım

Osmanlı Müellifleri

Bursalı Mehmed Tahir

Osmanlı Müellifleri Hakkında

Osmanlı Müellifleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
330
Görüntülenme

Hakkında

Bursalı Mehmed Tâhir'in Osmanlı İmparatorluğu'ğunun son döneminde üç cilt halinde hazırladığı ünlü bibliyografya ve biyografya kitabı olan Osmanlı Müellifleri adlı eserdir. Araştırmacıların ve entellektüellerin sürekli surette başvurduğu önemli bir eser olan Osmanlı Müellifleri, Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç tarafından günümüz harflerine kazandırılmıştır. TÜBA'nın yayımladığı şekilde akademik evsafta ilk defa yayımlanan eser, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan son dönemine kadar yaşamış ve eser vermiş bilginler hakkında Meşâyih (din âlimleri), Ulemâ (âlimler), Şuarâ (edip ve şairler), Müverrihîn (tarihçiler), Etıbbâ (tabip ve hekimler), Riyâziyyûn (matematikçiler) ve Coğrafiyyûn (coğrafyacılar) fasılları altında ayrıntılı malumat vermektedir. Osmanlı biyografyacılığının en ünlü eserlerinden biri olan Osmanlı müelliflerinin üç cilt olarak yayımlanan ilk baskısına benzer şekilde yine üç cilt olarak tasarlanıp basılmıştır. TÜBA tarafından kazandırılan transliterasyonunun yanısıra terim, şahıs adları ve bilhassa eser adlarından oluşan çok geniş ve gelişmiş bir dizin kitabın üçüncü cildinin sonuna eklenmiştir.
Basım Tarihi: Aralık 2016Yayınevi: Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları
ISBN: 9789944252713Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Yazar Hakkında

Bursalı Mehmed Tahir
Bursalı Mehmed TahirYazar · 2 kitap
22 Kasım 1861’de Bursa’da doğdu. Abdülmecid’in Hassa Alayı kumandanlarından Üsküdarlı Seyyid Mehmed Tâhir Paşa’nın torunu ve askeriyeden sağlık durumu sebebiyle ayrılmış Bursa belediye kâtibi Rifat Bey’in oğludur. Tahsiline büyük babasının ailece yerleştiği Bursa’da başladı. Mülkiye Rüşdiyesi’ni bitirince dedesi gibi asker olarak yetişmesi istendiğinden 1875’te Bursa Askerî İdâdîsi’ne verildi. Daha rüşdiyede okurken ayrıca Haraççıoğlu Medresesi’ne devam ederek Niğdeli Hoca Ali Efendi’den hususi dersler aldı. Onun edebî ve tarihî kültür kazanmasında, tasavvuf, tarih ve edebiyatla uğraştığı gibi bir divançe teşkil edecek kadar da şiirleri bulunan babasının (Osmanlı Müellifleri, II/2, s. 304-306) önemli bir tesiri olmuştur. Bursalı Tâhir bu çağlarda tasavvufa merak sarmaya başlamış, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye gönül bağlamıştı. İdâdînin ikinci sınıfında iken, 1877’de Türk-Rus savaşının başlaması üzerine gönüllü olarak tekrar ordu saflarına katılan babası Plevne’de Teliş cephesinde şehid düştü. Üstün bir başarı ile okulunu bitirerek bir şehid oğlu olmanın şevkiyle 1880 Eylülünde Harbiye’ye girdi. Harbiye sıralarında Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve tasavvuf sevgisi daha da artan Mehmed Tâhir, cuma tatillerinde İstanbul tekkelerini dolaşır ve kendisine bir mürşid ararken Tibyânü vesâʾili’l-ḥaḳāʾiḳ müellifi Harîrîzâde’yi tanıyarak dairesine girdi, onun temsil ettiği Melâmîliği seçti. Genç yaşta ölümüne kadar (15 Eylül 1882) mürşidiyle münasebeti iki yıl sürdü. Temmuz 1883’te piyade teğmeni olarak Harbiye’den mezun olduğunda (M. Vahyî, s. 191; krş. Mehmed Esad, Mir’ât-ı Mekteb-i Harbiyye, İstanbul 1310, s. 635) Üçüncü Ordu emrine verilerek Manastır Askerî Rüşdiyesi coğrafya hocalığına tayin edildi (23 Kasım 1883). Bunun yanında Mülkiye Rüşdiyesi ile yeni açılan Mülkiye İdâdîsi’nde de tarih ve hitabet öğreten Mehmed Tâhir, yeni ve ileri bir anlayışta ders okutuşu ile dikkati çektiği kadar Melâmîlik yolundaki faaliyet ve temasları ile de çevreye kendini tanıtmıştı. Manastır’a gelişinin birinci yılında mürşidinin şeyhi Seyyid Hoca Muhammed Nûrü’l-Arabî el-Melâmî’yi Ustrumca’da ziyaret ederek ona biat etti. İki yıl sonraki ziyaretinde ise ondan icâzet aldı. Şeyhin vefatı sırasında (12 Ocak 1888) bölgede Melâmîliğin artık önde gelen bir siması sayılmaktaydı. Babasından ve Harîrîzâde’nin eserinden kazanılmış bir merakla burada geçmişteki mutasavvıflardan başlayıp gittikçe şair ve âlimlere de yönelen biyografi ve bibliyografya çalışmaları içine girdi. Manastır ve çevresinde yetişmiş şahsiyetler hakkında bilgiler toplamaya çalışıyor, malzeme elde edebilmek için buralardaki mezar taşlarını araştırıyordu. Yazdıklarını bazı gazete ve mecmualarda neşretmeye başlayan Mehmed Tâhir, yeni yeni uyanmakta olan Türkçü düşünceyi benimseyerek bu görüşle 1897’de ilk eseri Türkler’in Ulûm ve Fünûna Hizmetleri adlı çalışmasını yayımladı.