Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım kitaplarını, Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım yazarlarını, Osmanlı Tarihi - IV. Cilt, 2. Kısım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"XVII.asır sonlariyle XVIII.asır başlarında yaşamış olan Urfalı Yusuf Nâbî Efendi, Osmanlı şiirinde bir mektep müessisi olup açtığı çığır kendinden sonra bir asra yakın bir zaman devam etmiştir."
"Sultan III.Mustafa ifrat derecede astronomi ve astrolojiye düşkün olduğundan, Fransa'dan astronomiye dair bazı kitaplar istemiş ve kendisine XVIII.asrın meşhur âlimlerinden Lalande'ın eseriyle diğer bazı eserler gönderilmişti."
"İstanbul'da ilk hendeshane I.Mahmud zamanında (1734) Humbaracıbaşı Ahmed Paşa'nın Üsküdar'da Toptaşı'nda açtığı humbaracı ocağı ile beraber açılmış ve bir müddet devam ettikten sonra bir isyan korkusiyle kapatılarak otuz sene sonra yeniden bir hareket başlamıştır."
"III.Mustafa devrinden (1757-1774) itibaren Osmanlı sarayında Frenk tabibleri görülmektedir. Bu hususta ilk Frenk tabibi olarak Napolili Karo ve ondan sonra Almanyalı Gobis isimlerinde iki tabib görmekteyiz."
"[Müftizâde Ahmed Efendi] 1787'de Rusya'ya sefer açılması hususunda veziriâzam Yusuf Paşa ile birlikte I.Abdülhamid üzerinde tesir yaparak onu arzu etmediği harbe sürüklemişlerdir."
"Babıâli memurlarının Ramazanda Babıâli'de iftar ettikleri akşamın ertesi akşamı şeyh-ul islâm konağında iftar etmeleri bunun [Salihzâde Mehmed Emin Efendi] zamanında âdet olmuştur."
"[Yenişehirli Abdullah Efendi] Türkiye'de ilk matbaanın açılması hususundaki fetvası ve İbrahim Müteferrika'nın bu husustaki eserine takrizi kendisinin teceddüdü iyi kavramıs olduğunu göstermektedir."
"Halil Hâmid Paşa askerî ıslahat için Avrupa'dan askerî mütehassıslar getirttiği gibi, sür'at topçuları, lâğımcı ve humbaracı teşkilâtını yapmış, iktisadî durumu nazarı dikkate alarak bu hususta icabeden faaliyette bulunmuştur."
"Kalafat Mehmed Paşa, okur yazar olmadığından, devlet esrarına müteallik hattı hümâyunlar ellerde gezdiğinden ve bundan başka sadr-ı âzam olduğundan beri sık sık vukua gelen yangınlardan İstanbul'un dörtte biri yandığından dolayı halk arasındaki dedikodu azlini tesrî etmiştir."
"[Moldovancı Ali Paşa] Ragıb Paşa'nın sadareti başlarında İstanbul'da bulunan uygunsuz kadınları sürgün olarak Bursa'ya götürdüğü sırada bunları rızalariyle cari olarak satmasından dolayı Moldovanî lâkabını almıştı."
"Bıyıklı Ali Paşa'nın sadareti altmış üç gün sürdü. (...) Yalan söylemesi, irtikâp ve irtişaya kalkışması sebebiyle birden bire azil ve kapı arasına (sarayın orta kapısına) hapsedilerek derhal katledildi (25 Ekim 1755). Katlinden iki saat sonra Sultan Osman acele edip öldürdüğüne pişman olmuştur."
"Sadareti esnasında yağmur ve sel felâketleri ve deniz taşmasiyle kayıkların karaya atılması ve kuvvetli fırtınalar ile büyük ağaçların bile devrilmesinden dolayı Divittar Mehmed Paşa'ya Düztaban lâkabı verilmiştir."
"Damad İbrahim Paşa sadaretinde başını Batı'ya çeviren Osmanlı hükümeti, Avrupa'nın sanat ve kültüründen istifade etmek üzere kendisine küçük de olsa bir pencere açmağa muvaffak olmuştur."