Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı'da Çocuk Eğitimi

Yavuz Bahadıroğlu

Osmanlı'da Çocuk Eğitimi Gönderileri

Osmanlı'da Çocuk Eğitimi kitaplarını, Osmanlı'da Çocuk Eğitimi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı'da Çocuk Eğitimi yazarlarını, Osmanlı'da Çocuk Eğitimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
 Çocukları ve gençleri korumak devletin anayasal görevi aslında ama onunda yanlış tercihleri var sistem dini tehlike saydığı için gençlere kalıcı hedefler verebilecek en güçlü donanım olarak dinden faydalanamıyor 
~SON~
Evet, vazgeçmeyin! Daima söyleyecek sözünüz olsun... Asla bitmesin! Ama bu kitap burada bitti...
Sayfa 288 - PDFKitabı okudu
Reklam
Ne kadar yaşadığınız yıllarla değil, huzur içinde yaşadığınız günlerle belirlenir...
Sayfa 266 - PDFKitabı okudu
Çünkü annesizim. Annesizliğin en büyük yalnızlık olduğunu annesizliği yıllar yılı yaşayarak öğrendim.
Sayfa 264 - PDFKitabı okudu
Gencecik kızları, başörtülü olmaları sebebiyle yadırgayan, yargılayan, suçlayan, hırpalayan sanki onlar değil!
Sayfa 263 - PDFKitabı okudu
Reklam
Allah geçinden versin, ama yarın çok geç olabilir! Unutmayın: Sadece yaşadığınız “an” sizindir.
Sayfa 260 - PDFKitabı okudu
Böylece evinizde eşyanın insana hâkimiyetine bir son verin. Zira hiçbir şey insandan daha değerli değildir.
Sayfa 260 - PDFKitabı okudu
Reklam
Ne mi yapacaksınız? Hemen bu akşam tüm aileyi toplayın. Ama ondan önce salonun kapısına kırmızı bir kurdele gerin. (Hani tesis açılışlarında gördüğümüz türden) Sonra da eşinizle birlikte kurdeleyi kesip salonu ev halkına açın ve artık içindekilerle birlikte tepe tepe kullanın!
Sayfa 260 - PDFKitabı okudu
Hayatta böyle bir şey olabilir mi? Öyleyse neden kullanmadığımız tabakları yıllar boyu yıkayıp, kurutup, sarıp sarmalayıp vitrine istifliyoruz? Sonra bir deprem: Vitrin devriliyor, yepyeni yemek takımları ve incik boncuklar tuzla buz oluyor! Sen sağ, ben selamet!
Sayfa 260 - PDFKitabı okudu
İçi kullanılması yasak tabaklarla, çatallarla ve incik boncukla dolu kocaman vitrin tüm duvarı kaplıyor... Ama onca yer tutmasına karşın içindeki tabaklarla ıvır zıvırlar hemen hemen hiç kullanılmıyor. Yüz altmış parça yemek takımından biri kırılsa takım bozulurmuş. Misafirin işi-gücü yok da bizim yemek takımını mı sayacak? “1, 2, 3, 9, 119, 159... Sizi gidi! Bana yutturamazsınız: Takımda bir eksik var. Oysa bizim yemek takımı tam takım, değil mi Hanım?”
Zaten salonda otursak bile fark etmiyor artık: Eskiden insanların saltanat sürdüğü bu bölümde artık eşyalar saltanat sürüyor!
Sayfa 259 - PDFKitabı okudu
Misafir gelmeden biz gidersek (ölürsek) ne olacak? Onca emek ve değer verdiğimiz evimizin en güzel bölümünü mezar olarak mı kullanacağız? Unutmayın: Hiç kimseyi evinin, köşkünün, malikanesinin salonuna gömmezler.
Sayfa 259 - PDFKitabı okudu
556 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.