OT Dergi Sayı: 44
Ot DergisiSözler ve Alıntılar
Mutluluk telaştı...Mutsuzluk hareketsizlik... Ölebilsem diye düşündü, hazır değildi ölmeye.
Ne iyiymişsiniz be...
Başımız hep iyi insanların bizim adımıza, bize rağmen, sürekli olarak bizim iyiliğimizi istemesinden belaya girdi. Bizim iyiliğimiz için savaşlar ilan edildi, iyiliğimiz için o savaşta öldürüldük, iyiliğimiz için linç ettik, iyiliğimiz için faklı düşüncede olanı yargıladık, hapse tıktık, iyiliğimiz için şort giyen kadını tekmeledik, dövdük, iyiliğimiz için ölen insanın arkasından küfrettik...
Gelmedi. Kapanmayan bir yara gibi sızladı söylediğim türküler. Gelmedi. Sahile vurdu ölü dalgalar.
Biz bu ülkeyi bir kafese çevirmiş milyonlarca erkeğiz. O yüzden barda, trafikte, statta, iş yerinde, sokakta hatta en mutlu ânımız olan düğünde bile birbirimizi parçalamaya, boğazlamaya hazırız. Bir ülke düşünün ki erkekleri başka bir erkeği aşağılamak için onu etek giymek, gelinlik giydirmek ya da karısı yapmak ile tehdit ediyor! Bu nasıl bir kafa? Bir ülke düşünün dokuz yaşında çocuk pipisini kestirdiğinde şenlikler yapılıyor, artık bir erkek olduğu anlatılıyor ve erkeklik diploması veriliyor. Hayatta tek başarısı çük sallamak olan hastalıklı kafalar böyle yetişiyor. Yok arkadaşım çaresi yok işte! Kadın yoksa ilim, bilim yok! Sporda başarı yok! Tarım yok! Teknoloji de yok! Anla artık... Yok oğlu yok! Sana, bana huzur da yok!
Ben ve hayal kırıklığım
asansöre bindik ve inene kadar
ikimizden de çıt çıkmadı.
İnsan yaşlandıkça olgunlaşmalı, yeni yetme bir genç gibi kendini ispat etme çabasından vazgeçmelidir.