"Oturmuş incirin" dibine bahtsız kadın, Söylüyordu şarkısını, mahzun, kırgın."
(nakarat)
"Ağlama söğüt, ağlama sen.
Eli bağrında, başı dizinde,
Ağlama söğüt, ağlama sen.
Akıp giderken dere yanı başında, İnliyordu sanki onun ağzından.
Ağlama söğüt, ağlama sen.
Taşlar eriyordu gözyaşlarından.
Ağlama söğüt, ağlama sen."