Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

5 Kitap Bir Arada

Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada)

Douglas Adams

En Eski Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada) Sözleri ve Alıntıları

En Eski Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada) sözleri ve alıntılarını, en eski Otostopçunun Galaksi Rehberi (5 Kitap Bir Arada) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir İsa'cık daha aydınlanmış ve aydınlanma doğmadan çivilenmiş olsa gerek
Sonra, adamın birinin sadece değişiklik olsun diye, insanlara iyi davranmanın ne kadar hoş olabileceğini söylediği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık olarak ikibin yıl sonra, bir Perşembe günü, Rickmonsworth’da küçük bir kafede yalnız başına oturan bir kız birdenbire bütün bu zaman içinde ters giden şeyin ne olduğunu kavrayıverdi. Artık kız dünyanın nasıl iyi ve mutlu bir yer haline getirilebileceğini biliyordu. Bu kez doğruydu, bu çözüm işleyecek ve kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti.
Tanrım ne korkunç bir sarhoşluğun pençesindeydi. Elbise dolabının aynasında kendisine baktı. Dilini çıkardı Sarı diye düşündü. “Sarı” sözcüğü kafasının içinde bağlantı kurabileceği bir şeyler arayarak bir süre gezindi. On beş saniye sonra dışarıdaydı, bahçe yolunda ilerleyen büyük sarı bir buldozerin önünde uzanmış yatıyordu.
Reklam
“Kalkın oradan Bay Dent,” dedi, “kazanamayacağınızı biliyorsunuz. Sonsuza dek buldozerin önünde uzanamazsınız.” Gözlerinin öfkeyle parlaması için uğraştı ama gözleri bunu beceremedi. Arthur çamurun içinden onun sesini bastırdı. “Gözüm pektir benim,” dedi, “ilk kim paslanacak göreceğiz.” “Korkarım bunu kabul etmek zorunda kalacaksınız,” dedi Bay Prosser eliyle kavradığı kürk şapkasını geriye doğru iterek “ bu kestirme yol inşa edilmelidir ve edilecektir!” “İlk kez duyuyorum bunu,” dedi Arthur, “neden inşa edilmek zorunda olsun ki?” Bay Prosser bir süre parmağını ona doğru salladı, sonra durdu ve geriye çekti parmağını. “Neden inşa edilmek zorunda olsunla ne demek istiyorsun?” dedi. “Bu bir kestirme yol. Kestirme yollar inşa edilmelidir.”
Kestirme yollar, bazı insanların A noktasından B noktasına hızla ulaşmasını, diğer taraftan başka insanların da B noktasından A noktasına sıçramasını sağlayan, gereçlerdir. C noktasında yaşayanlar, tam ortadaki nokta olarak, B noktasındakilerin A noktasına gitmeye, A noktasındakilerin de B noktasına gitmeye neden bu kadar istekli olduklarını merak ederler. Çoğunlukla da insanların bir kere ve tamamiyle hangi cehennemde olmak istiyorlarsa oraya gitmelerini dilerler
“Evet? Merhaba?” diye seslendi. “Bay Dent kendine gelmedi mi henüz?” “Şimdilik” diye seslendi Ford, “gelmediğini varsayabilir miyiz?” “Eee?” diye geçirdi Bay Prosser. “Aynı zamanda,” dedi Ford, “bütün gün burada duracağım da varsayabilir miyiz?” “Sonra?” “Sonra da bütün gün adamlarınız hiçbir şey yapmadan ortalıkta dolaşacaklar, öyle değil
Var olan en iyi içkinin tarifi: Pan Galaktik Gargara Bombası
Rehber bu içkiyi kendi kendinize nasıl yapabileceğinizi bile anlatır. Bir şişe Eski Janx Spirit boşaltın der. Santragınus V denizlerinden bir ölçü su katın — Ah o Santragin deniz suyu, ah o Santragin Balıkları!!! Üç parça Arcturan Megacin’i bu karışımda erimeye bırakın (uygun biçimde dondurulmuş olmalı, aksi halde içindeki benzen uçabilir). Fallia Bataklıkları’nda mutluluktan ölen Otostopçuların anısına dört litre Fallian bataklık gazı köpürtü içinde. Karanlık Qualactin Hipernane özünden bir ölçüyü gümüş bir kaşık sırtıyla ekleyin. Bir Algolyalı Güneşkaplanı dişi atın. İçkinin kalbine Algolya Güneşlerinin alevlerini yayarak çözülmesini seyredin. Az Zamfur serpin. Bir de zeytin. İçin... ama... çok dikkatli.
Reklam
Mükemmel hoşgelmediniz mesajlarında bugün
Oğğl, Oğğl, gargra oğğl, oğğl oğğl gargra oğğl gargra oğğl oğğl gargra oğğl gargra gargra oğğl gargra gargra oğğl şırrrp bir neden göremiyorum. Mesaj tekrarlanıyor. Kaptanınız konuşuyor, her ne yapıyorsanız bırakıp dinleyin. Her şeyden önce göstergelerden gemide bir çift otostopçu olduğunu anlıyorum. Her neredeyseniz size merhaba. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki hiç de hoş gelmediniz. Bulunduğum yere gelmek için çok çalıştım. Sapkın bir takım beleşçilere hizmet eden bir dolmuşa çevirmek için bu Vogon İnşa Gemisine kaptan olmadım ben. Bir arama ekibi çıkardım yola. Sizi bulur bulmaz kapı dışarı edeceğim. Eğer çok çok şanslıysanız size birkaç şiirimi okuyabilirim. İkincisi, Barnard yıldızı yolunda hiperuzaya sıçramak üzereyiz.Vardığımızda boşaltma-yükleme için yetmiş iki saat limanda kalacağız, bu arada kimse gemiden ayrılmayacak. Yineliyorum, tüm gezegen izinleri iptal edilmiştir. Mutsuz bir aşk macerasından daha yeni çıktım, bu yüzden başkalarının çıkıp eğlenmesi için bir neden göremiyorum. Mesaj bitti.
Bunu düşünememiştim işte
“Babilbalığı dedi. Her Otostopçu’nun Rehberi sessizce, “küçük ve sarıdır, sülüğe benzer, belki de evrenin en sıradan nesnesidir. Kendisini taşıyanın değil de onun çevresindekilerin beyin dalgalarının enerjisiyle beslenir. Beslenmek için bu beyin dalgası enerjisinden bilinçsizce bütün düşünce frekanslarını emer. Daha sonra düşünce frekanslarını aldığı beynin konuşma merkezinden gelen sinir sistemi sinyallerini bilinçli düşünce frekanslarıyla birleştirip taşıyıcısının beynine bunlardan oluşan telepatik bir matris süzer. Bunun uygulamaya yansıması kulağınıza bir Babilbalığı sokacak olursanız çevrenizdeki size söylenen her dilden sözü anlayabileceğinizdir. İşittiğiniz konuşmalar Babilbalığının beyninize gönderdiği beyin dalgası matrisini çözümler. Bu kadar yararlı bir şeyin tamamen rastlantı sonucu türemiş olmasını bazı düşünürlerin Tanrı’nın var olmadığının bir kanıtı olarak göstermeleri nasıl da tuhaf ve akıl almayacak bir olaydır.” “Bu akıl yürütmenin aslı şöyledir: 'Var olduğumu kanıtlamayı reddediyorum’, der Tanrı, ‘çünkü kanıt inancı reddeder ve inanç olmadan ben hiçbir şeyim? ‘Ama, ’ der insan, ‘Babilbalığı bir çıkmaz sokak, değil mi? Rastlantı sonucu evrimleşmiş olamaz. Senin varlığının bir kanıtıdır, öyleyse, kendi söylemine göre yoksun. QED2? ‘Vay canına,' der Tanrı, 'bunu düşünmemiştim işte,' ve ani bir mantık köpüğü patlatmasıyla yok olur ortalıktan. ‘Hah, bu daha bir şey değil’, der insan ve tekrar tekrar siyahın beyaz olduğunu kanıtlamaya girişip bir zebra çizgisinde hayata veda eder.
Bir süpermarket için ağıt
Dünya dönüp durun beyninde dünyanın hayalleri rahatsız edici şekilde uçuşuyordu. Bütün dünyanın uçup gittiğini hayal edebilmesine bile olanak yoktu, çünkü dünya çok büyüktü. Annesinin, babasının ve kızkardeşinin yok olduğunu düşünerek uyarmaya çalıştı duygularını. Tepki vermedi. Sonra iki gün önce süpermarket kuyruğunda önünde duran bütünüyle yabancı birini düşününce, ani bir uyarı hissetti, bütün süpermarket içindekilerle birlikte yok olmuştu. Nelson Anıtı yok olmuştu! Nelson Anıtı yok olmuştu ve hiçbir yerinme duyulmuyordu, çünkü yerinecek kimse kalmamıştı. Şimdiden sonra Nelson anıtı yalnızca aklında yer alacaktı.
Ah o McDonald's hamburgerleri
Amerika, diye düşündü, yok olmuştu. Kavrayamıyordu bunu. Daha küçükten başlamayı düşündü yine. New York yok olmuştu. Tepki yok. Varolduğunu hiçbir zaman da ciddi olarak düşünmemişti zaten. Dolar, diye düşündü, sonsuza dek düştü. Bu noktada küçük bir ürperme. Bütün Bogard filmleri sonsuza dek silinip gitti, dedi kendi kendine, tatsız bir sarsıntı hissederek. McDonalds diye düşündü. Mc Donalds hamburgeri diye bir şey yoklu artık. Kendinden geçti.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.