‘Dallarını hem uzanılabilen hem de uzanılmayan yerlere bırakan dünyada, dökülmüş, toprağa karışmış bir yapraktım. Üzerime basılıyor, eziliyor, kayboluyordum.’
.
Rıza ve Münip Usta’nın susması gereken bir şeyler var. Susup da eksiğini yamaması gereken şeyler. Bacaklarına baktıklarında dillerine dökülmemesi gereken nice söz.. Bir ‘ah’ saklı ikisinin de yüreğinde. Üzerine aldıkları, başkalarına emanet bıraktıkları..
.
Üç öykü-bir roman aslında Ovada Paldır Küldür. Başı ile sonu sanki bir yolculuk. Şöyle bir ova havası, kışıyla baharıyla. Mustafa Orman, karakterleriyle-kurgusuyla içe işleyen bir eser ortaya koyuyor. İster ah’ı yüklenin ister zamanı..
Çok sevdim..
.
Emir Tali kapak tasarımıyla~