Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öykü Diyarı - Hazine Avcısı

Özgür Sinan

Öykü Diyarı - Hazine Avcısı Sözleri ve Alıntıları

Öykü Diyarı - Hazine Avcısı sözleri ve alıntılarını, Öykü Diyarı - Hazine Avcısı kitap alıntılarını, Öykü Diyarı - Hazine Avcısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
HAZİNE OYUNU ... Ayakkabılarını çıkaran Yiğit, hemen odasına gitti. Hızlı bir biçimde okul kıyafetlerini üzerinden çıkardı. Eşofmanlarını giydi. Bilgisayar başında oyun oynarken rahat giysiler giyiyordu. Daha sonra bilgisayar masasının başına geçti ve bilgisayarı açtı. Bilgisayar açılır açılmaz hemen en son oynadığı oyun sitesine girdi. Siteye giriş yaptı ve dün akşam kaldığı yerden Hazine oyununu sürdürmeye başladı. Bir yandan da oyunla ilgili forumlara ve önemli sitelere giriş yapmıştı . Hem oyun oynuyor hem de buralardan kazanmış olduğu altın ve elmasları satmaya çalışıyordu. Aslında Hazine oyunu ücretsiz bir oyundu. Herkes siteye girip üye olabiliyor ve ücretsiz bir biçimde oyunu oynayabiliyordu. Ancak oyunu hazırlayan firma ustaca ve kurnazca yöntemler geliştirmişti. Oyunu oynayanlar bir süre sonra hırs yapmaya başlıyordu ve oyunda seviye atlamak için degişik araçlan elde etmeye çalışıyorlardı. Tabi bunlar ücretliydi. Böylece oyunu bedava oynayan oyuncular, oyunda başarılı olabilecek araçlara kavuşmak için yüklü miktarda para ödemek zorunda kalıyordu. Bu oyunun bir özelliği de oyunculanın ellerindeki değişik araçları ve birikmiş değerleri birbirlerine hediye edebilmeleriydi. Tabli bu hediye etme karşılıksız olabileceği gibi belli bir para karşılığı da olabiliyordu. Yiğit oyunda iyice ustalaştiği için başkalarina hediye edebileceği birçok araç ve birikmiş değere sahipti. Bunları uygun fiyatlarla başkalan hediye ediyor", yani satıyordu. Böylece her hafta belli miktarda para kazanmaya başlamıştı . ...
"Neyi yapmamamız gerekiyormuş? Oyun oynamasını yasaklamanın bir işe yaramayacağını söylüyor. Çünkü o durum da ortaya başka sorunlar çıkabilirmiş. "Peki, ne yapacağız?" "Onu ikna edeceğiz ve oyun oynamayı kendisi bırakacak." dedi Bahar Hanım . O nasıl olacak?" diye sordu Kerem Bey. Bilmiyorum." dedi Bahar Hanım . "Ama bir yolunu bulmak zorundayız . " Kerem Bey düşünceli bir hal almıştı. Biraz düşündükten sonra sordu: "Peki, Selin Hanım bize ne öneriyor?" "Çocukla daha yakından ilgilenmemiz gerektiğini söyledi." Kerem Bey bir şey demedi. Öğretmenin haklı olduğunu biliyordu, Bu konuda bir şey yapması gereken varsa bu birisi Yiğit 'in öğretmeni değil, annesi ya da babası olmalıydı.
Reklam
Kerem, bugün öğlenden sonra Yiğit'in okuluna gittim. Selin Hanım beni çağırmıştı. Onunla biraz konuştuk." dedi. "Ne dyor? diye sordu Kerem Bey. Bahar Hanım sıkıntılı bir biçimde biraz düşündü . Öğretmeni, Yiğit'in bilgisayar oyunu bağımlısı oluğunu düşünüyor." Kerem Bey koltuğun arkasına yaşanırken Sıkıntıyla konuştu: "Nedense