Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öykü Sarmaşığı - Küçük Yazarlar

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Okusun da köyümüze bir okul yaptırsın," diyordu dedesi de.
Artık bu köyün de bir okulu vardı. Törenin ardından çocuklar güle oynaya sınıflarına girdi. Küçük Yazarlar lköğretim Okulu'nda daha nice çocuklar okuyacaktı. Sinan'a dedesi, "Okusun da büyük adam olsun, köyümüze okul yaptrsın," demişti ya. Sinan daha büyümeden köylerine okul yapılmasına ön ayak olmuştu. Artık okuyup büyük adam olunca sadece köyü için değil , ülkesi için çalışacaktı.
Reklam
... O gün, güneşin de yüzünü göstermesiyle karlar erimeye başladı. Köyün içi çamur deryasına döndü. Öğrenciler, kar sularına bata çıka okul servisinin bulunduğu yere geldi. Daha okula gidemeden bazısının pantolon paçaları ıslanmıştı. Naylon çizmesi olanlar biraz daha şanslıydı. Kimi soğuktan akan burnunu çekerken, kimi de üşüyen ellerini ovuşturup nefesiyle ısınmaya çalışıyordu. O sırada birbirlerine, "Günaydın !" demeyi de ihmal etmiyorlardı. Minibuste her sınıftan öğrenci vardı. Toplam yirmi beş kişiydiler. "Herkes tamam mı ?" diye sordu servis sürücüsü. Tamam, Hasan amca! " diye hep birlikte bağırdılar . Köyün temiz havasina bir de soğuk hava eklenince uykuları da çabucak açıldı. ...
Bir süre sonra yayınevinden beklenen haber geldi. Kitaplar basılmıştı. Basılan kitaplardan bir koli de okula gönderilmişti. Bu projeden diğer sınıf öğretmenlerinin haberi yoktu. Onlar da kitapları görünce gözlerine inanamadı. Böyle bir başarı gösterdikleri için müdür 4-A sınıfını ödüllendirdi. Yayinevi sahibi de kitapların parasını okulun hesabına yatırdı. Köylerine okul yapılıncaya kadar bu para, okulun ihtiyaçlarına harcanacaktı. ... Bütün bu olanlara köy muhtarı da çok sevindi. _Çocuklarımız karda kışta yollarda perisan olmayacak artık, dedi.
Meltem Öğretmen aslen Manisalıydı. Kitap işi için okul tatil olur olmaz Istanbul'a geldi. Şimdi de tatilini geçirmek üzere Manisa' ya, ailesinin yanına gidecekti. Bu, onun öğretmenlikte dördüncü yılıydı. Dördüncü yılında bir okulun yapılmasına vesile olacaktı. Ne mutluydu ona. Öğrencilerini, mesleğini parayla pulla ölçülemeyecek kadar çok seviyordu. Sevmeseydi böylesine zor şartlarda çalışır mıydı hiç? Kaç kez arabaları yolda kalmıştı da dondurucu soğukta saatlerce yolun açılmasını beklemişlerdi. Her şey çok güzel olacaktı. Hayatında hiç bu kadar mutlu olduğunu hatırlanmıyordu.
Öğretmen , öykü ve masallar üzerindeki son düzeltmeleri de yapıp bunları bir CD'ye aktardı. Yarıyıl tatilinde Istanbul'a giderek yazıları teslim etti. Sözleşme imzaladı. Sözleşmede basılacak kitaplara karşılık ödenecek ücretin tutarı yazıyordu. Öğretmen sözleşmeyi okuyunca gozlerine inanamadı. _Ama bu... Ama bu çok fazla, diye kekeledi. Yayinevi sahibi gülümseyerek: _Hiç aklıma gelmeyen bir șeyi, o tertemiz yürekli öğrencileriniz hatırlattı bize. Kendimden utandım doğrusu. Bu nedenle okulun yapımında sizlere yardımcı olmak istiyorum. Okulu ben yaptırırım, sizler de bu parayla okulun diğer ihtiyaçlarını karşılarsınız.
Reklam
_Biliyor musun? Sen büyük adam olacaksın. O günden sonra 4-A sınıfı ders saatlerinin dışında da öykü ve masal yazmaya devam etti. Yazdıkları öyküleri de öğretmene teslim ettiler. Öğretmen de bu öyküleri bigisayarda yazdı. Öyküler bir kitap hacmine ulaşınca öğretmen, internet üzerinden tanınmış bir yayınevine ulaştı. Yayınevindeki yetkiliye, amaçlarının ne olduğunu en ince ayrıntısına kadar anlattı . Yayınevi sahibi, işin içinde eğitimin oladuğunu öğrenince bu işi seve seve yapabileceğini söyledi . Öğretmen bu haberi ertesi gün öğrencileriyle paylaştı . Hepsi sevinçten havalara uçtu. Yarıyıl tatiline kadar devamsızlık da azalmıştı. Gerçekten hasta olanlarnn dışında, 4-A sınıfının bütün öğrencileri her gün okula koşarak geliyordu. "Kitabımız olacak, başka çocuklar yazdıklarımızı okuyacak, köyümüze okul yapılacak" diye çok seviniyorlardı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.