Sözler ve Alıntılar
Fransız Devrimi, kamusal ve özel alanlar arasındaki sınırı yıkmayı, yeni bir insan inşa etmeyi, zamanı ve belleği yeniden düzenleyerek gündelik yaşamı yeniden biçimlendirmeyi denemişti. Ama bu görkemli tasarı, insanların direnişi karşısında başarısızlığa uğramış, "töreler"in yasadan daha güçlü olduğu ortaya çıkmıştı.
Sayfa 95Kitabı okudu
Noel Baba'nın İsa Mesih'in doğumuyla hiç ilgisi yoktur ve Katolik Kilisesi uzun süre bu kişiliğe karşı çıkmıştır. Dindar kişiler, Noel gecesinde çocuklara armağanları Küçük İsa'nın getirdiğine inanır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Aziz Pavlus, "Eşler, Tanrı'ya nasıl boyun eğiyorsanız, kocalarınıza da öyle itaat edin" diye yazmıştı: Kim buna karşı çıkmaya cesaret edebilirdi?
Sayfa 62Kitabı okudu
Napoleon döneminde babalık yetkilerinin yeniden genişletilmesiyle uyumlu olarak, kadının hakları hissedilir ölçüde azaltılmıştı. Erkek eşinin zina yapmasını gerekçe göstererek boşayabiliyor, ama kadın eşini ancak "metresini ortak evlerine sokarsa" boşayabiliyordu. (madde 230)
Sayfa 40Kitabı okudu
Napoleon, 1802 Konkordatosu'yla devletin din üzerindeki zalim denetiminden vazgeçti, ama bunun bedeli, devletin din işlerine burnunu sokma konusundaki hakkının kabul edilmesiydi.
Sayfa 34Kitabı okudu
Direnmeliyiz! ...bu şeyler karşı direnişlerin çoğu yetersiz veya alakasız.
Köylüler bedensel kimliklerini ötekilerin gözünden okumayı, bir iç algılamanın sesine kulak vererek kendilerini keşfetmeyi sürdürür. Veronique Nahum, en küçük ayrıntılarına varıncaya dek "Görülmemiş bir beden içinde nasıl yaşanır?" diye sorar. İşte kırsal toplum tarihçilerine yöneltilmeye değer bir soru . . . O zaman bu çevrede ayna kullanımına getirilmiş yasaklar daha iyi anlaşılmaktadır; küçük bir çocuğu aynanın önünde tutmak onun büyümesini engelleyebilir; bir vefatın ardından aynanın üstünü örtmemek uğursuzluk getirir.
Hali vakti yerinde sınıflarda görgü kuralları külliyatı genç kızın banyo yaparken suya yansıyan görüntüsünde bile olsa, kendisine çıplakken bakmaktan sakınmasını dayatacaktır uzun süre. Kimi özel pudraların amacı banyo suyunu bulandırıp bu utancın yaşanmasını engellemektir. Beden görüntüsünün bu tür bir yasakla yüceltilen erotik uyarıcılığı, daha sonraları gerdek odasında gardırobun kapısına asacağı aynaları ilk başlarda sadece randevu evlerinde biriktiren bu yüksek tabakanın saplantılarından biridir.
Teşhirciliğe varacak "protestolar" sorunu çözmekten daha beter ediyor.
Böylelikte çocuk hayattan biraz daha bezer
Ev kadınının beraberinde taşıdığı çocuklar, yürümeyi öğrenir öğrenmez annelerine eşlik ederler; onlar sokakların, o çağın ikonografyasının bol bol kopya ettiği veya ilk kent fotoğraflannın karelerine yerleşen, tanıdık siluetlerdir. Zaten çocuklar çok küçük yaşta tek başlarına dolaşmaya başlar; gözü hiçbir şeyden korkmayan bu "haylazlar" avlulardaki veya sokaklardaki çocuk çetelerine katılırlar. Ama "sokağın tehlikeleri" hem kaza, hem de "kötü arkadaşlıklar" korkusuyla annelerin saplantısı haline gelir yavaş yavaş. Ev kadınının günü ve evden dışarı çıkışları giderek çocuğunkilere, özellikle de okul saatlerine uydurulur.