Canuela babasını 2 yıl önce denize düşen bir çocuğu kurtarmaya çalışırken kaybetmişti.Babası belki de başına gelen felaketlere daha fazla dayanamayıp kendini sulara bırakmıştı.Arjantin'de İngiliz Elçisi olarak görev yaparken bir iftiraya kurban gitmiş,herkes tarafından suçlu bulunmuştu.Kızı ve karısı ile İngiltere'ye giderken bu felaket başlarına gelmiş,Canuela ve annesi gururları kırık,üzgün,hayata küsmüş olarak memleketlerine dönmüşlerdi.Hiç kimseye görünmemek adına kenar mahallelerden birinde bir ev kiralayıp yaşamışlar Canuela'nın annesinin yaptığı elişiyle geçinir olmuşlardı.Fakat kadın gün geçtikçe daha da güçsüzleşmiş,hastalığı artar olmuştu.Artık siparişlere yetişrmediğinden Canuela bir iş bulup çalışmaya karar verdi.Annesinin yoğun itirazlarına rağmen,çok güzel çarpıcı bir güzelliği vardı,gözlük takıp çirkin elbiseler giyerek kendini sakladı.Arjantinli bir iş adamının yanında işe başladı. İspanyolca,portekizce ve italyanca bilen kızı işe almak kolay olmuştu.Fakat kader ağlarını ördü ve kendilerini gizledikleri kimlikleri açığa çıkma konusunda Canuela'yı zorlamaya başladı. Canuela hem babasının adını temizleme fırsatı hem de aşkı bulacak mıydı?
