Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve Lacan)

Mutluhan İzmir

Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve Lacan) Sözleri ve Alıntıları

Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve Lacan) sözleri ve alıntılarını, Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve Lacan) kitap alıntılarını, Öznenin Diyalektiği (Hegel, Sartre ve Lacan) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçimizde, kendi kavrama alanına girdiği anda, algı yoluyla ya da düşünce yoluyla gelen tüm materyalden bütünlük, bağlantılılık ve anlaşılabilirlik bekleyen bir zihinsel yapı vardır ve eğer özel koşullar nedeniyle bu yapı doğru bir baglantı kurmakta yetersiz kalırsa, sahtesini üretmekte tereddüt etmeyecektir.
Sayfa 325Kitabı okudu
Freud gerçekçi egoyu idden köken alan, cinsellik dahil tüm içsel dürtü ya da arzularla toplumsal hakikatin koşulları arasındaki çatışmada görev alan, toplumsal amaçlardan çok dürtü doyumuna odaklanmış anti-sosyal yapıdaki bir ajan olarak tanımlar. Yani gerçekçi ego, idden hakikate, hakikatten ide doğru iki yönlü çalışan bir filtre görevi görür. Bu açıdan gerçekçi egonun, idin isteklerini toplumsal kurallar açısından kabul edilir bir biçime soktuğu ve toplumsal yaşamın temsilcisi gibi göründüğü söylenebilir. İki efendisi olan bir hizmetkar gibi işlev gören gerçekçi ego, zevki kısıtlayan bir toplumsal yapıda, en üst düzeyde tatmini yakalama amacı güder.
Sayfa 328Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir özne, hatta liderler bile, rolünü kendisi belirleyemez; toplumda bir kurtuluş beklentisi yoksa kişi kendisini kendi başına lider konumuna sadece hayal dünyasında oturtabilir.
Sayfa 252Kitabı okudu
Bireyi özgür olmaktan alıkoyan toplumdan çok, bağımlı yapısını aşamamasının getirdiği korkulardır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Özne, kendisine kendi zihninin anlam kazandırdığı bir dünyada yaşamaz, zihinden bağımsız olan devinimlerin yarattığı bir anlam evreninde yaşar.
Sayfa 175Kitabı okudu
Bizden önce belirlenmiş bir toplumsal gerçeklik içinde bizim de yer bulabilmemiz ve toplumun diğer bireyleri tarafından kabul edilebilmemiz için, bizden önce toplumsal gerçeklik içinde yer edinmiş ve toplumsal gerçeklik tarafından kabul edilmiş bireylerin rollerini taklit etme eğilimine gireriz. İnsan büyük oranda taklit etmekten öteye giden bir varlık değildir. Bu nedenle özgür birey efsanesini çok fazla büyütmemek gerekir."
Sayfa 251Kitabı okudu
Reklam
Kojève
İnsanın insansal varoluşu, değişip-oluşmaya yönelmiş bilinçli ve iradi bir ölümdür.
Sayfa 156Kitabı okudu
İnsan özgürlük peşinde koşan bir varlık olarak, özgürlüğün peşine düşmesi için aslında özgür olmadığını fark etmesi gereken bir varlıktır.
Sayfa 198Kitabı okudu
Kendiliği en baştan var olan, değişmez bir yapı olarak ele almak yerine, değişken bir yapı olarak yorumlayan ilk felsefeci Hegel’dir. Hegel bilincin geçirdiği değişim sonrasında insanın kendi dünyası ile ilgili yeninden bilgi sahibi olma gereksinimi duyduğunu ve değişim geçirmiş dünyasının içinde kendi konumunu anlama, belirleme sorunuyla yüz yüze kaldığını belirtir.
Gerçeklik, yani dizge(sistem), varlık ve hiçliğin birbirinde dolaysızca çözülüş ve kayboluş devinimidir. Bu halden hale geçiş, öyle bir devinimdir ki, içinde varlıkla hiçlik farklıdır, ama bu fark gene de dolayımsız olarak eriyip çözülüvermiş bir ayrımdır.
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.