-Bana da kuş vurur musun?
-Vururum. Ne vercen?
-Bir geceliğine kırmızı kamyonumu veririm, oynarsın.
-Tommiks ciltlerini, Red Kitleri?
-Onları da veririm.
-Tamam sana kuş getircem, hem de Guruşbakkal... Nah bu kadar.
“ Hep böyle olurdu; hafta sonu bir gelsin de, ölü gibi bir uyuyayım diye düşünür, beklediği gün gelince de (ne kadar geç yatarsa yatsın) hep aynı saatte uyanırdı.”